Büyük Ramses olarak da bilinen II. Ramses, Mısır tarihinin en uzun hüküm süren ve en güçlü firavunlarından biri olarak tarihe geçti.
Tahtta kaldığı altmış yılı aşkın süre boyunca, Mısır altın çağını yaşamıştı. Diğer tüm Mısır krallarından daha çok anıt inşa ettirmiş, daha çok çocuk sahibi olmuştu. Öldüğünde 90 yaşın üzerindeydi ve 100’den fazla çocuğun babası olduğu söyleniyor.
II. Ramses’in mumyası, 1881’de Luksor kenti yakınlarında, Deir el-Bahri’deki gizli bir kraliyet mezar odasında keşfedildi. Şimdi Kahire’deki Ulusal Mısır Medeniyeti Müzesi’nin özel bir bölümünde titizlikle korunan bu mumya, Ramses’in sağlığında karşı karşıya kaldığı tıbbi problemlerin de kanıtı niteliğinde. Yapılan incelemeler, firavunun diş sağlığı sorunları, eklem iltihabı ve atardamar sertleşmesi gibi hastalıklara sahip olduğunu ortaya koydu.
II. Ramses’in mumyasını ilk inceleyen Gaston Maspero’nun kayıtlarına göre; mumyanın şakaklarında birkaç seyrek saç vardı, ancak tepesindeki saçlar daha yoğun, yaklaşık beş santimetre uzunluğunda pürüzsüz, düz bukleler oluşturuyordu. Öldüğünde çoğunlukla beyazlamış olan kumral saçları, mumyalamada kullanılan kına ile açık kırmızıya boyanmıştı. Bıyık ve sakalları oldukça seyrekti. Derisi siyah benekli toprak tonlarındaydı.
II. Ramses’in mumyası, başka bir krala ait olan sıradan tahta bir tabutun içerisinde bulunmuştu. Aslında II. Ramses, Krallar Vadisi’nde kendisi için ünlü babası I. Seti’ninkine rakip olacak görkemli bir mezar inşa ettirmişti. Ancak yağmalar sebebiyle rahipler, firavunun mumyasını kendi mezar odasından çıkararak başka bir mezar odasına taşımışlardı. Bütün bunlar II. Ramses’in tabutunun gövdesini kaplayan keten kumaşın üzerinde hiyerogliflerle yazılmıştı. Tarihçiler Ramses’in büyük miktarda altın ve değerli taşlarla birlikte gömüldüğüne inanıyor. II. Ramses’in orijinal lahitinin ana hatları mumya şeklindeydi ve iç ve dış kısmı Kapılar Kitabı’ndan oyulmuş sahneler ve metinlerle süslenmişti. Kapağın üzerinde yüksek kabartma olarak firavunun boylu boyunca uzanmış figürü göze çarpıyordu.
1974 yılında, Fransız bilim insanları, firavunun kalıntılarını incelerken, mumyanın bir mantar büyümesi tehdidi altında olduğunu ve çürümeyi önlemek için acil tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirlediler. Fransız yasalarına göre, ülkeye giren, ölü ya da diri herkes pasaporta sahip olmak zorunda olduğu için Mısır hükümeti firavuna bir pasaport çıkardı ve onu “Kral (merhum)” olarak etiketledi. Bir devlet başkanına gösterilecek tüm özen ve görkemle karşılanan II. Ramses’in mumyası üzerinde tam 8 ay boyunca tamamen steril bir ortamda büyük bir titizlikle çalışıldı.
İncelemeler sırasında Mısırbilimciler, mumyanın farkedilir derecede ince boynuyla ilgilendi. Yapılan X-ışını taramaları, başını yerinde tutmak için, boyundan üst göğsün içine doğru yerleştirilmiş bir parça odun olduğunu ortaya çıkardı. Mumyalama sürecinde, mumyalanmayı gerçekleştiren kişiler tarafından başın yanlışlıkla düşürülmüş olduğuna inanılıyor.
Yapılan koruma çalışmalarının ardından Mısır’a teslim edilen II. Ramses’in mumyası, günümüzde Kahire’deki Ulusal Mısır Medeniyeti Müzesi’nde korunmaya devam ediyor.
You must be logged in to post a comment Login