Etkileyici Knidos Aslanı heykeli, Datça yakınlarında, antik Knidos kentinin mezarlık alanında 1858 yılında gün yüzüne çıkarıldı.
Knidos Aslanı, Türkiye’nin güneybatı kıyısında bulunmuş tarihi zenginliklerinden sadece biri. Bu etkileyici mermer heykel, Datça yakınlarında, antik Knidos kentinin mezarlık alanında gün yüzüne çıkarıldı.
Atina’nın yanı başındaki Penteli Dağı’ndan çıkarılan mermerle yapılan Knidos Aslanı’nın hangi tarihte yapıldığı kesin olarak bilinmemekle beraber, genel olarak MÖ 2. yüzyıla tarihlendiği kabul ediliyor. Alt çenesi ve ön pençeleri günümüzde eksik olan heykelin, bir zamanlar muhtemelen metal veya camla yapılmış gözleri vardı, bu da ona daha canlı ve gerçekçi bir görünüm kazandırıyordu.
Knidos Aslanı’nın detaylı işçiliği ve estetik yapısı, döneminin sanatsal yetenek ve estetiğinin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Aslan, güç ve asaletin sembolü olarak Antik Yunan dünyasında sıkça kullanılmıştı.
1858 yılında Knidos antik kentinde yürütülen kazılar sırasında, Charles Thomas Newton’a yardım eden İngiliz arkeolog Richard Popplewell Pullan tarafından keşfedildi. Ve bu keşif, Knidos’tan çıkarılan birçok değerli eserin yanı sıra, Knidos Aslanı’nın da Londra’daki British Museum’a taşınmasına yol açtı.
Knidos, antik dünyanın bilim, sanat ve mimari merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor. Antik dönemin ünlü heykeltıraşı Praxiteles tarafından yapılan, dünyanın ilk çıplak kadın heykeli olarak bilinen ve Romalı yazar Yaşlı Plinius tarafından tüm dünyadaki en iyi heykel olarak tanımlanan ünlü Aprodite heykeli de bu şehirde yer alıyordu. Bu, Knidos Aslanı’nın da bu kentin sanatsal ve kültürel öneminin bir yansıması olabileceğini düşündürüyor.
You must be logged in to post a comment Login