Bir uzaktan algılama araştırması ile Arabistan’ın kuzeyinde, daha önce bilinmeyen üç Roma askeri kampı tespit edildi.
Antiquity dergisinde yayımlanan yeni makale, keşfin Ürdün’ün güneydoğusundan Suudi Arabistan’a uzanan muhtemelen belgesiz bir askeri harekatın kanıtı olabileceğini anlatıyor.
Askeri kamplar uydu görüntüleri kullanılarak belirlendi. Araştırma ekibine göre bu kamplar, MS 106’da Ürdün’de bulunan dünyaca ünlü Petra kenti merkezli bir uygarlık olan Nebati Krallığı’nın Roma tarafından ele geçirilmesiyle bağlantılı daha önce keşfedilmemiş bir Roma askeri seferinin parçası olabilirler.
Araştırmayı yöneten ve kampları Google Earth’te ilk kez belirleyen Dr. Michael Fradley, kampların tarihlemesi hakkında çok az şüphe olduğunu öne sürüyor.
(İlgili: 10.000 Roma Askerinin Kullandığı Kamp Alanı Bulundu)
Fradley, “Her iki tarafta karşılıklı girişleri olan yapıların tipik oyun kartı şekli göz önüne alındığında, bunların Roma ordusu tarafından inşa edildiğinden neredeyse eminiz. Aralarındaki tek dikkate değer fark, en batıdaki kampın doğudaki iki kamptan önemli ölçüde daha büyük olması.” diyor.
Roma ordusu konusunda uzman olan Dr. Mike Bishop, “Bu kamplar, muhteşem yeni keşifler ve Arabistan’daki Roma seferlerine ilişkin önemli bilgiler veriyor. Roma kaleleri, Roma’nın bir eyaleti nasıl elinde tuttuğunu gösterir, ancak geçici kamplar, en başta bu eyaleti nasıl ele geçirdiklerini gösterir.” diyor.
Söz konusu kamplar, ordu tarafından sefere çıkarken geçici olarak savunulan istasyonlar olarak inşa edilmiş olmalıydı.
Dr. Fradley, “Kampların korunma seviyesi gerçekten dikkat çekici, özellikle de sadece birkaç gün veya hafta kullanılmış olabilecekleri için… Bayir ve Dûmat al-Jandal’ı birbirine bağlayan periferik bir kervan yolu boyunca uzanıyorlar. Bu durum, Wadi Sirhan’da daha çok kullanılan rotayı atlatmak için bir strateji olduğunu öneriyor ve saldırıya bir sürpriz unsuru ekliyor. Bu anı bir manzara ölçeğinde görebilmemiz şaşırtıcı.” diyor.
Makalenin ortak yazarlarından Profesör Andrew Wilson, “Bu askeri kamplar -eğer onları ikinci yüzyılın başlarına tarihlendirmekte haklıysak- MS 106’da son kral Rabbel II Soter’in ölümünün ardından Nebati Krallığı’nın Roma ilhakının tamamen basit bir olay olmadığını ve Roma’nın krallığı güvence altına almak için hızla hareket ettiğini öne sürüyor.” diyor.
Ekip, her kamp arasındaki mesafenin 37 ila 44 km olduğu göz önüne alındığında, piyadeler tarafından bir günde geçilemeyecek kadar uzak olduğunu ve bunun yerine, muhtemelen develerle tek bir günde bu tür çorak arazide seyahat edebilen bir süvari birliği tarafından inşa edildiğini düşünüyor.
Kamplar arasındaki mesafeye dayanarak, başka bir kampın daha batıda daha sonra Emevî kalesi ve Bayir’deki kuyu istasyonunda yer almış olabileceği yönünde bir öneri de var.
Yeni keşfedilen kamplar, o zamanlar Nebati krallığının doğusunda bir yerleşim yeri olan, şimdi Suudi Arabistan olan Dûmat al-Jandal’a doğru düz bir çizgi halinde uzanıyor. Bu durum, Roma’nın bölgedeki yönetimi devralmaya zorladığını öne sürüyor, oysa günümüze ulaşan Roma tarihi kayıtları, son Nebati kralının saltanatının sonunda yönetimin devredilmesinin barışçıl bir olay olduğunu savunuyor.
Arkeologların hala kampların tarihlerini yerinde inceleme yaparak doğrulamaları gerekiyor, ancak cevaplanması gereken başka sorular da var.
Professor Wilson, “Batı kampı neden diğer ikisinin iki katı kapasiteye sahip? Güç bölündü mü ve bölündüyse diğer yarısı nereye gitti? Savaşta yarı yarıya yok mu edildi, yoksa yarısı diğer kamplara su ikmal etmek için batı kampında mı kaldı?” diyor.
University of Oxford. 27 Nisan 2023.
Makale: Fradley, M., Wilson, A., Finlayson, B., & Bewley, R. (2023). A lost campaign? New evidence of Roman temporary camps in northern Arabia. Antiquity, 1-6.
You must be logged in to post a comment Login