Makaklar yaşlandıkça sosyal ağlarını küçültüyor. Yeni araştırmalar, yaşlı insanlarda da görülen bir modelin evrimsel kökenlerini inceliyor.
Yaşlılıkla birlikte gelebilecek pek çok değişiklik var – saçlar ağarıyor, görme eskisi gibi olmuyor, hareket kabiliyeti genellikle sınırlı hale geliyor. Ancak bu fizyolojik değişikliklerin ötesinde, insanlar sosyal dünyalarında da değişiklikler yaşıyor. Yaşlandıkça, sosyal çevrelerimiz küçülme eğiliminde.
Sosyal ağlardaki bu tür düşüşler, sosyal ilişkilerin sağlık ve esenlik için ne kadar önemli olduğunun farkında olan bilim insanları arasında endişe yarattı. Sosyal olarak izole olmak, sağlığa obezite, alkolizm veya hareketsiz yaşam gibi çeşitli şekillerde zarar verebilir.
(İlgili: Hangi Hayvanlar ‘Taş Devri’ne Girdi?)
Ancak son on yılda bilim insanları, sosyal ağların yaşla birlikte küçülmesinin o kadar da kötü olmayabileceğini düşünmeye başladılar.
Yalnızca arkadaşlarının ölümü veya kötüleşen sağlığın neden olduğu sosyal gerilemeler yerine, insanlar yaşlandıkça sosyal etkileşimlerinde daha seçici hale gelebiliyor. Ne de olsa, birçok yaşlı kişi, sosyal çabalarını aile ve yakın arkadaşlara odaklama eğiliminde. Sosyal odaklanmadaki bu değişim, yaşlı insanların kalan sınırlı zamanlarının farkında olmalarından ve en önemli ilişkilerine öncelik vermelerinden kaynaklanıyor olabilir.
Bir davranış ekoloğu ve bir moleküler ekolog, sosyal odaklanmadaki bu yaşa dayalı değişikliklerin evrimsel köklerini anlamaya çalıştı.
Araştırmacılar, diğer hayvanların bu sosyal seçicilik modellerini paylaşıp paylaşmadığını araştırmak için Porto Riko’daki Cayo Santiago adasında serbest dolaşan 200’den fazla makak popülasyonuna yöneldiler. Diğer meslektaşlarıyla işbirliği içinde, bu maymunların yaşlandıkça birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğine dair sekiz yıllık veri topladılar.
Araştırmacılar sonuç olarak, insanlarda görülen sosyal yaşlanma modelleriyle çarpıcı paralellikler buldu ve yapılan bu çalışma, yaşla birlikte küçülen sosyal ağların nedenlerine ve potansiyel sonuçlarına ışık tutuyor.
Titiz partner seçimi
Araştırmacılar, bu popülasyonda en istikrarlı uzun vadeli ilişkilere sahip oldukları için özellikle dişi makaklara odaklandılar. Ekip, kendini işine adamış birkaç araştırma teknisyeninin yardımıyla sekiz yıl boyunca bu dişileri günde yedi saate kadar takip etti.
İlk olarak, araştırmacılar, dişi makakların gerçekten de yaşlandıkça daha az sosyal partnerle zaman geçirdiklerini keşfettiler. Yaşlanan makaklar daha az partnerin yanında oturuyor ve aynı zamanda daha az partner tımarlıyordu. Tımarlama, makaklarda dişilerin sadece “kankalarıyla” yaptıkları önemli bir bağlanma davranışı.
Daha da önemlisi, dişilerin sosyal çevrelerindeki bu düşüş, eşlerinin ölmesi veya yaşlı maymunların bir şekilde istenmeyen birey olarak görülmesiyle hızlanmıyordu. Araştırmacılar, diğer maymunların sosyal partner olarak yaşlı dişileri arama sıklığının yaşla birlikte değişmediğini gözlemlediler.
Bunun yerine, dişilerin zaman içinde aktif olarak sosyal ağlarının boyutunu küçülttüğüne dair açık kanıtlar var gibi görünüyordu. Spesifik olarak, dişiler yaşlandıkça, daha az grup arkadaşıyla etkileşime girdiler. Araştırmacılar, bu düşüşleri hayatlarının ilk yıllarında (yaklaşık 10 yaşında) olan dişilerden başlayarak hayatlarının sonuna yaklaşan (yaklaşık 28 yaşında) dişilere kadar gözlemlediler.
Aile önemli
Tabii ki, bu yapbozun önemli bir parçası, bu dişi makakların yaşlandıkça kiminle etkileşime girmeyi seçtikleri.
Araştırmacılar, insanlara benzer şekilde, yaşlanan dişi makakların zamanlarını ve çabalarını, özellikle güçlü ve istikrarlı bir bağ paylaştıkları aile üyelerine ve “arkadaşlarına” odakladığını keşfettiler.
Sosyal ağların bu şekilde daralması ve yakın akrabaya odaklanmak, makakların ölüme yaklaştıklarının farkında olmalarından kaynaklanmasa da, insanlarda ve diğer primatlarda sosyal seçiciliğin ortak bir evrimsel nedeni olabileceğini öne sürüyor. (Bilim insanları, insan olmayan hayvanların kendi ölümlülüklerinin farkında olup olmadığından emin değiller)
Bu neden olabilir?
Bir olasılık, insanlar ve diğer memeliler yaşlandıkça bağışıklık sistemlerinde düşüşler yaşamalarından kaynaklanıyor. Bir şeyle karşılaştığımızda daha kolay hastalanır ve iyileşmek için daha zor zamanlar geçiririz.
Yaşla birlikte kişinin sosyal çevresini küçültmek, hastalığa yakalanmamak için önemli bir yol olabilir. Böyle bir küçültmenin kasıtlı bir strateji olması gerekmez, ancak primat atalarımızda biyolojik uygunluğu artırdığı için evrimsel zaman boyunca seçilmiş bilinçsiz bir eğilim olabilir. Sonuç olarak, bu model günümüzde, üreme yıllarının çok ötesindeki insanlarda bile devam edebilir.
Umut verici bir görünüm
Peki, tüm bunlar ne anlama geliyor? İnsanların nasıl daha uzun ve sağlıklı yaşayabileceklerini anlamak, dünya çapındaki sağlık kuruluşları için merkezi bir öncelik. Yaşlılıkta değerli sosyal ilişkilerin nasıl sürdürüleceğini bulmak, muhtemelen bu çabada kilit bir rol oynayacak.
Bu çalışmanın sonuçları, yaşam süresi boyunca sosyal ağların küçülmesinin insanlara özgü olmayan, ancak diğer primatlarda da mevcut olabilecek bir yaşlanma modeli olduğunu gösteriyor.
Yaşlılarda yalnızlık göz ardı edilmemesi gereken bir sağlık sorunu olsa da, yaşlandıkça istemeden yalnız kalanlar ile daha küçük bir sosyal çevreye bağlı kalmayı seçenler arasında önemli ayrımlar olabilir. İkinci durumlarda, yaşla birlikte küçülen ağlar o kadar da kötü olmayabilir.
Bunun yerine, yaşlandıkça sosyalleşmemizde seçici olmaktan elde edilecek önemli faydalar olabilir, bu da bu modelin binlerce yıldır devam etmesini sağlamış olabilir.
The Conversation. Erin Siracusa – Noah Snyder-Mackler. 6 Nisan 2023.
Makale: Siracusa, E. R., Negron-Del Valle, J. E., Phillips, D., Platt, M. L., Higham, J. P., Snyder-Mackler, N., & Brent, L. J. (2022). Within-individual changes reveal increasing social selectivity with age in rhesus macaques. Proceedings of the National Academy of Sciences, 119(49).
You must be logged in to post a comment Login