Van’da kaçak kazılar sonucu ortaya çıkan ve muhteşem duvar resimlerine sahip olan 2.700 yıllık Urartu yapısında sezon kazıları tamamlandı.
Van’ın Tuşba ilçesinde kaçak kazılar sonucu ortaya çıkan 16 metre uzunluğundaki tünelin girişinde, duvar resimleriyle süslenmiş Urartu dönemine ait yapı grubunda bilimsel çalışmalar sürüyor.
Urartu medeniyetinin en görkemli yapılarından biri olan Van’daki Ayanis Kalesi’ne 3 kilometre uzaklıkta yer alan Garibin Tepe’de geçtiğimiz sene defineciler kaçak kazı yaptı. Daha sonra bölge, İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler tarafından koruma altına alındı.
(İlgili: Van’da Muhteşem Bir Urartu Yapı Grubu Bulundu)
Yapılan incelemelerde, kaçak kazı sırasında açılan küçük girişten içeri giren uzmanlar, yüzeyden 6-7 metre derinlikte, koridorlarla birbirine bağlanmış, birçok odadan oluşan büyük bir anıtsal yapı grubuyla karşılaştı. Ayrıca 16 metre uzunluğundaki tünelde, daha önce benzerine rastlanmamış mavi ve bordo renklerde freskler yer alıyordu.
Araştırmacılara göre, burada korunması gereken en önemli bölüm resimler ve kerpiç duvarlar. Resimler üç bölümden oluşuyor. Her bölümde farklı bezemeler var. Ortasında desen içinde bir insan figürü var. Yanında da mitolojik olabileceği düşünülen bezemeler yer alıyor.
Garibin Tepe’deki Urartu yapılarında bilimsel çalışmaların yapılması için Erzurum Atatürk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mehmet Işıklı danışmanlığında kurtarma kazıları başlatıldı. Yaklaşık 2 buçuk ay süren kurtarma kazıları bu sezon için tamamlandı. Büyüleyici duvar resimlerinin zarar görmemesi için, tünelin hava ile ilişkisi kesildi.
Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Ne yazık ki kaçak kazıcılar durmuyor. Geçtiğimiz yıl bütün bir kış boyunca çalıştıklarını tahmin ediyoruz. Kuzey tepede 16 metre uzunluğunda bir tünel kazarak kaçak kazı girişiminde bulunmuşlar. Sonrasında buradan bir ihbar müzemize geliyor. Müze müdürlüğümüz ve yetkili uzmanlar hemen gelip kontrol ediyorlar. Daha sonra birlikte inceledik. 16 metrelik kaçak kazı tünelinin girişinde duvarlarda çok iyi şekilde korunmuş, dünya üzerinde bir benzeri olmayan duvar resimleriyle karşılaşıyoruz. Bu bizi çok heyecanlandırdı.” diyor.
“Burada Temmuz ayı içerisinde hemen kazılara başladık. Yaklaşık 2 buçuk aydır arazideyiz. Eylül ayı itibariyle bölgede çalışma koşulları ne yazık ki mümkün değil. Koruma önlemlerini alarak ve bu alanı kapatarak kazı çalışmamızı tamamlıyoruz.”
Araştırmacılara göre, buradaki yapı grubunun nasıl bir mimariye sahip olduğunu ancak kazılarla anlayabileceğiz. 1994’te buraya yakın bir yerde parçalar halinde büyük bir aslan heykeli, yüzeyde bulunan mimari blok parçaları ve kaçak kazıyla tespit edilen duvar resimleri burada olağanüstü güzellikte bir Urartu mimarisinin olduğunu gösteriyor.
Duvar resimlerinin arkeolojide çok heyecan oluşturan bir buluntu grubu olduğunu belirten Işıklı, “Aynı zamanda da bu çok zor bir buluntu grubudur. Çünkü korunması olağan üstü zorluk içeriyor. Ne yazık ki böyle olunca da biz burayı koruyabilmek için olağan üstü çaba sarf ettik. Çalışmalarımız sırasında uzmanlardan da gerekli görüşleri aldık. O alanda kesinlikle kazıya başlamadık. Duvar resimleri hala kazılmayı bekliyor. Biz alanı koruma altına aldık. Belirli süreçlerde orada bakım ve ilaçlama yapıyoruz. Çünkü havayla temas ettiği için mikrobiyolojik ortam oluşturuyor ve bozulma süreci başlıyor. Tünelin önünde de geçici bir baraka inşa ettik ve havayla temasını kestik.”
Araştırmacılar, önümüzdeki yıllarda geliştirecekleri projeyle tünel alanının üzerini kapatarak titiz bir kazı çalışması yürütmeyi planlıyor.
You must be logged in to post a comment Login