Kuzey Rusya’daki tarih öncesi bir mezarlık, 8.200 yıl önce yaşanan küresel bir soğuma olayının neden olduğu insan stresini ortaya koyuyor.
Uluslararası bir ekip tarafından yayımlanan araştırmada, atalarımızın iklimdeki büyük değişimlerle nasıl başa çıktığına dair yeni bilgiler ortaya çıkıyor.
Yeni radyokarbon tarihler, Moskova’nın yaklaşık 800 km kuzeyinde, Onega Gölü’ndeki Yuzhniy Oleniy Ostrov’un daha önce yüzyıllardır kullanıldığı düşünülen Erken Holosen dönem mezarlığının aslında yalnızca bir ila iki yüzyıl boyunca kullanıldığını gösteriyor. Üstelik bu, bir iklim stresi dönemine tepki olarak yapılmış görünüyor.
Ekip, mezarlığın, bölgesel kaynak depresyonunun neden olduğu streslere sosyal bir tepki olarak oluşturulduğuna inanıyor.
İklim değişikliği sırasında Avrupa’nın en büyük ikinci gölü olan Onega Gölü, ekolojik olarak kendi esnek mikro iklimine sahipti. Bu durum, geyik de dahil olmak üzere av hayvanlarını kıyılarına çekmesini ve aynı zamanda gölün kendisinin de verimli bir balıkçılık alanı olmasını sağlıyordu.
Ancak yaklaşık olarak 8.200 yıl önce yaşanan sıcaklıktaki düşüş, buzun altındaki oksijen seviyesinin azalmasından kaynaklanan kış balıklarının ölümlerine neden olmuş olmalıydı.
Alanda mezarlığın oluşturulması, gölün kaynaklarına erişim konusundaki potansiyel çatışmaları azaltarak, daha önce dağınık halde bulunan avcı-toplayıcı gruplar için grup üyeliğinin tanımlanmasına yardımcı olmuş olmalıydı.
Ancak ekip, iklim düzeldiğinde, insanlar muhtemelen daha hareketli bir yaşam biçimine döndüklerinden ve gölün daha az merkezi hale gelmesinden dolayı mezarlığın büyük ölçüde kullanım dışı kaldığını tespit etti.
Bol mezar hediyeleriyle daha “karmaşık” bir sosyal sistem olarak görülebilecek olan bu davranış değişiklikleri duruma bağlıydı. Ancak araştırmacılar, önemli karar vericilerin varlığını öne sürüyorlar. Bulgular aynı zamanda erken avcı ve toplayıcı toplulukların oldukça esnek ve dirençli olduğunu ima ediyor.
Sonuçların, sosyo-ekolojik stres koşulları altında sosyoekonomik eşitsizliğin ve bölgeselliğin ortaya çıkışı ve çözülmesi için bağlamı anlamak adına önemli çıkarımları var.
Alandaki insan kalıntılarının ve ilişkili hayvan kalıntılarının radyokarbon tarihlemesi, mezarlığın ana kullanımının 100-300 yıl arasında olduğunu ve günümüzden önce yaklaşık 8.250 ila 8.000 yılları arasında olduğunu ortaya koyuyor.
Bu, 8.2 ka dramatik soğuma olayı ile oldukça yakından örtüşüyor. Bu nedenle bu arkeolojik alan, insanların iklim kaynaklı bir çevresel değişime nasıl tepki verdiğine dair kanıt sağlayabilir.
Holosen (günümüzden yaklaşık 11.700 yıl önce başlayan mevcut jeolojik dönem), mevcut olaylara kıyasla nispeten istikrarlı olmuştur. Ancak Grönland buz çekirdeklerinde kaydedilen bir dizi iklim dalgalanması var. Bunların en bilineni, bir ila iki yüzyıl süren Holosen’deki en büyük iklimsel gerileme olan 8.200 yıl önceki soğuma olayı.
Ancak, o dönemde Avrupa’nın çoğunda var olan avcı-toplayıcıların ne kadar etkilendiklerine ve etkilenmişlerse, hangi biçimlerde etkilendiklerine dair çok az kanıt var.
Yuzhniy Oleniy Ostrov, 177’si 1930’larda kazılmış olan 400 kadar olası mezarla, kuzey Avrasya’daki en büyük Erken Holosen mezarlıklarından biri. Mezarlık alan, kısmen beraberindeki mezar hediyelerindeki çeşitlilik nedeniyle, Avrupa Mezolitik çalışmalarında önemli bir konuma sahip. Bazı mezarlar ise bol ve ayrıntılı hediyeleri olanlara kıyasla bunlardan tamamen yoksun.
University of Oxford. 27 Ocak 2022.
Makale: Schulting, R.J., Mannermaa, K., Tarasov, P.E. et al. (2022). Radiocarbon dating from Yuzhniy Oleniy Ostrov cemetery reveals complex human responses to socio-ecological stress during the 8.2 ka cooling event. Nat Ecol Evol.
You must be logged in to post a comment Login