Senegal’deki kazılar, bu dönemdeki diğer Afrika bölgelerinin aksine, kabaca 40.000 yıllık davranış sürekliliğini gösteriyor.
Kıyı şeritlerinin geçmiş göçler için potansiyel geçitler olduğu öne sürülüyor olsa da, özellikle kuzey ve güney Afrika’nın ılıman kıyılarının aksine, Taş Devri sırasında Afrika’nın tropikal kıyılarının iskanı çok az biliniyor.
Doğu Afrika’da yapılan son araştırmalar, son buzul evresinde Kenya kıyılarına yakın dinamik davranış değişikliklerini detaylandırarak bu soruya cevap aramaya başladı. Ancak Batı Afrika kıyılarındaki Taş Çağı iskanlarına ilişkin araştırmalar hala eksik.
Son yıllarda yapılan antropolojik araştırmalarda, demografik çeşitlilik ile davranış değişiklikleri örüntüleri arasındaki ilişkiyi araştırılmaya başlandı. Yakın geçmişte, Batı Afrika’da bulunan önemli demografik çeşitliliği vurgulayan bir dizi genetik ve paleoantropolojik çalışma yapıldı, ancak bu çeşitliliğin arkeolojik kayıtlarda gösterilen davranış kalıpları ile nasıl ilişkili olduğunu anlamak için Taş Çağı yerleşmelerinin arkeolojik çalışmalarına ihtiyaç var.
‘’Batı Afrika’da Taş Çağı arkeolojisinin zenginliğini gösteren çok sayıda alan var, ancak değişen davranış kalıpların karakterize etmek için, belirli dönemlere açıkça tarihlendirebileceğimiz büyük alet gruplarına ihtiyacımız var.‘’ diyor Jimbob Blinkhorn.
Tiemassas, 20. yüzyılın ortalarında yüzey araştırmaları ve erken kazılar da dahil olmak üzere kayda değer bir araştırma geçmişine sahip bir Taş Çağı bölgesi. Ancak sistematik bir çalışma olmaması, tartışmalara yol açıyor.
Cheikh Anta Diop de Dakar Üniversitesi’nden Khady Niang, ‘’Geçmişte Tiemassas, Orta-Geç Taş Çağı veya Neolitik bir alan olarak tanımlanmış. Bunlardan hangisinin doğru olduğunu bulmak, bölgedeki davranış değişikliğini kavramamız için önemli çıkarımlara sahip olacaktır. İskan öncesi toplanan malzemeleri inceledik, yeni kazılar ve taş alet analizleri yaptık. Bunları, Tiemassas’ı Batı Afrika’nın Orta Taş Çağı’nın bir referans örneği yapan tarihleme çalıştırmaları ile birleştirdik.’’ diyor.
Ekibin yaptığı önceki araştırma, Tiemassas’taki Orta Taş Çağı iskanını 45.000 yıl öncesine tarihlendiriyordu. Yeni araştırma, 62.000 ve 25.000 yıl öncesine ait başka taş alet topluluklarının bulunmasıyla, bölgedeki yerleşimin zaman çizelgesini daha da geriye götürüyor. Bu taş aletlerin yapım süreçleri, her iskan döneminde aletlerin nasıl üretildiğinin doğasını karakterize etmemize yardımcı olan teknolojik farklılıklar içeriyor.
‘’Tiemassas’ın Orta Taş Çağı insanları iki farklı teknoloji kullandılar, merkezcil Levallois ve kurs biçimli küçültme sistemleri. Gerçekten dikkate değer olan şey, taş alet gruplarının yapım şekillerinin birbirleri ile gerçekten tutarlı olması ve daha önceki kazıların sonuçlarıyla eşleştirebileceğimiz bir model oluşturmasıdır. Bir araya getirilen iskan kayıtları, yaklaşık 40.000 yıldır şaşırtıcı bir teknolojik sürekliliğin hikayesini net bir şekilde ortaya çıkarıyor.’’ diyor Niang.
Tiemassas’taki bu yeni araştırmanın sonuçları, Batı Afrika’daki Orta Taş Çağı iskanlarının seyrek olan kaydını birleştiriyor. Yine de yerleşimin konumu, sahile yakın ve savanlar, ormanlar ve mangrovlar olmak üzere üç ekolojik bölgenin arasında yer aldığı için bölgedeki Orta Taş Çağı’na tarihlenen diğer yerleşmelerden farklı.
‘’Tiemassas’taki yeni çalışmamız, Doğu Afrika’daki kıyı iskanları üzerine yapılan son çalışmalarla güzel bir karşılaştırma sunuyor. Kabaca aynı zaman dilimine yayılıyorlar, benzer ekolojik özelliklere sahipler ve tropikal kıyılarda bulunuyorlar. Ancak Tiemassas’ta gördüğümüz davranış sürekliliği, Doğu Afrika’da gözlemlenen teknolojik değişikliklerle tam bir tezat oluşturuyor. Bu, Batı Afrika’daki kalıcı nüfus yapısına ilişkin genetik ve paleoantropolojik çalışmalarda görülen benzer bir modeli yansıtıyor.’’ diyor Blinkhorn.
Max Planck Society. 20 Kasım 2020.
Makale: Khady Niang et al. (2020). The Middle Stone Age Occupations of Tiemassas, Costal West Africa, Between 62 and 25 Thousand Yers Ago. Journal of Archaeological Science.
You must be logged in to post a comment Login