Orta ve Doğu Avrupa’da En Eski Neandertal DNA’sı Bulundu

80.000 yıllık Neandertal, Polonya ile Kuzey Kafkasya arasındaki kültürel ve genetik yakınlıkları ortaya koyuyor.

Stajnia Mağarası’nın havadan görünümü. C: Marcin Zarski

Yaklaşık 100.000 yıl önce, iklimi aniden değişen Orta ve Doğu Avrupa’nın çevresi ormanlık alanlardan, açık bozkır / tayga habitatına dönüştü. Bu netice, Kuzey Kutbu’ndaki yünlü mamut, yünlü gergedan ve soğuğa adapte olmuş diğer türleri bu bölgelere yayılmaya teşvik etti. Burada yaşayan Neandertaller ise, yeni ekolojik koşullar nedeniyle ciddi demografik zorluklar yaşayıp, iklimsel gelişmeler sırasında 48 ° Kuzey enlemin üzerindeki alanlara geri döndüler.

Bununla birlikte, kısa süreli yerleşimlere rağmen, özel çift yüzeyli taş aletlerin varlığı Orta ve Doğu Avrupa’da ekolojik değişimin başlangıcından Neandertallerin ölümüne kadar devam etti. Bu kültürel gelenek, Micoquien (Mikokiyen) olarak adlandırılıyor ve doğu Fransa, Polonya ve Kafkasya arasındaki soğuk bölgelerde görülüyor. Bununla ilgili önceki genetik analizler, Neandertal tarihindeki iki büyük demografik değişim olayının, Micoquien kültür geleneğiyle ilişkili olduğunu gösterdi. 

(Neandertaller İklim Değişikliğine Nasıl Uyum Sağladı?)

Yaklaşık 90.000 yıl önce Batı Avrupa Neandertalleri, Orta Asya’daki yerel Altay Neandertallerinin, ardından da en az yaklaşık 45.000 yıl önce Kafkasya’daki yerel grupların yerini aldı.

Almanya’daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü başta olmak üzere, birçok uluslararası üniversitenin ve araştırmacının dahil olduğu çalışmada, Orta-Doğu Avrupa’da bulunan bir Neandertal’in en eski mitokondriyal genomu belirlendi. 

Yaklaşık 80.000 yıllık moleküler bulgu, Stajnia Mağarası’nda bulunan dişi, çevrenin hızlı mevsim değişikliğiyle karakterize edildiği ve bazı grupların doğuya, Orta Asya’ya dağıldığı, Neandertal tarihinin önemli bir dönemine yerleştirdi.

Çalışmanın başyazarı Andrea Picin, “Batı Avrupa Ovaları ile Urallar arasındaki kavşakta bulunan Polonya, bu göçleri anlamak ve Neandertallerin buzul habitatına nasıl uyum sağladıkları ve biyolojileriyle ile ilgili soruları çözmek için kilit bir bölgede. Stajnia S5000 adlı azı dişi, Micoquian eserlerinin geniş dağılımı konusundaki tartışmaya ışık tutan gerçekten olağanüstü bir keşif.” şeklinde belirtiyor.

Stajnia S5000 azı dişinin 3 boyutlu dijital modeli. C: Stefano Benazzi

Genetik analiz

Micoquian kültürel geleneğiyle ilişkili Neandertal kalıntılar çok az ve konuyla ilgili genetik bilgi yalnızca Almanya, Kuzey Kafkasya ve Altay örneklerinden elde edildi.

Makalenin ortak yazarı Mateja Hajdinjak, “Neandertallerin genetik bilgilerinin dağılım haritasına daha fazla kronolojik nokta eklemek için bu dişin coğrafi öneminin farkındaydık.” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:

“Stajnia S5000’in mitokondriyal genomunun Kafkasya’daki Mezmaiskaya 1 Neandertal genomuna en yakın genom olduğunu bulduk. Daha sonra, yaklaşık yaşını belirlemek için moleküler genetik saati kullandık. Moleküler soy daraltma yaklaşımı geniş bir hata aralığı ile gelse de edindiğimiz bilgileri arkeolojik kayıtlarla karşılaştırıp, fosili Son Buzul’un başlangıcına tarihleyebildik.”

Diş, 2007 yılında makalenin ortak yazarı olan Mikolaj Urbanowski’nin yönettiği saha çalışması sırasında, hayvan kemikleri ve birkaç taş alet içinde keşfedildi. Mağaranın açıklığı uzun süreli yerleşim için çok dardı ve muhtemelen Neandertal yerleşimleri kısa vadeliydi. Burası, Krakow-Czestochowa Yaylası’na yapılan akınlar sırasında yerleşilmiş, lojistik bir konum olabilir.

Makalenin ortak yazarlarından Wioletta Nowaczewska, “Genetik analiz, dişin en az 80.000 yaşında olduğunu ortaya çıkardığında çok heyecanlandık. Bu çağın fosillerini bulmak çok zordur ve genellikle DNA’sı iyi korunmamıştır. Dişi, başta üst katmanda bulduğumuz için daha erken bir tarihe ait olduğunu düşündük. Bununla birlikte, Stajnia Mağarası’nın karmaşık bir yerleşim olduğunun ve çökelme sonrası donma bozukluğunun katmanlar arasında karışık eserlere sebep olduğunu biliyorduk. Sonuç ise bizi hem mutlu etti hem de şaşırttı.” diyor.

Makalenin ortak yazarı Stefano Benazz ise şunları ekliyor, “Dişin morfolojisi Neandertal’e özgü ve genetik analizle de doğrulandı. Tepesinin aşınmış hali, bir yetişkine ait olduğunu düşündürüyor.”

Stajnia Mağarası’ndaki Orta Paleolitik Çağ’dan kalma taş aletler: 1-3: İki yüzeyli aletler. 4: İki yüzeyli alet taslağı. 5-8: Levallois yongaları. C: Andrea Picin

Buzul çevrede Neandertaller

Arkeologlar, bu bölgelerdeki Neandertallerin dayanıklılığı ve devasa bir alanda 50.000 yıldan fazla bir süredir Micoquian taş aletlerinin devamlılığı konusunda şaşkınlık içindeler. Tafonomik konuların ötesinde, Stajnia’nın litik topluluğu, Almanya, Kırım, Kuzey Kafkasya ve Altay’daki birkaç önemli bölgede ortak olan bir dizi özelliği üzerinde taşıyor. Bu benzerlikler muhtemelen, soğuğa adapte olmuş göçmen hayvanları kovalayarak sık sık Kuzey ve Doğu Avrupa Ovaları boyunca hareket eden Neandertal gruplarının artan hareketliliklerinin bir sonucu. 

Prut ve Dinyester nehirleri muhtemelen Orta Avrupa’dan Kafkasya’ya dağılmanın ana koridorları olarak kullanıldı. Benzer koridorlar, yaklaşık 45.000 yıl önce, Micoquian taş aletleri taşıyan diğer Batı Neandertalleri, Kafkasya’daki Mezmaiskaya Mağarası’ndaki yerel nüfusların yerini aldığında da kullanılmış olabilir.

Bologna Üniversitesi’nden Sahra Talamo, bu çalışmanın daha geniş anlamlarını özetlerken şöyle diyor, “Bu araştırmada da görüldüğü gibi, disiplinlerarası yaklaşım, zorlu bir arkeolojik alanı daha iyi bağlamsallaştırmanın her zaman en iyi yolu. Stajnia Neandertalinin sonucu, moleküler saatin 55.000 yıldan daha eski tarihler için kullanılmasının inanılmaz derecede etkili olduğunu gösteren harika bir örnek.”


Max Planck Society. 8 Eylül 2020.

Makale: Picin, A., Hajdinjak, M., Nowaczewska, W., Benazzi, S., Urbanowski, M., Marciszak, A., … & Wiśniewski, A. (2020). New perspectives on neanderthal dispersal and turnover from Stajnia cave (poland). Scientific RepoRtS, 10(1), 1-12.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Arkeoloji bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji öğrencisi. Sosyoloji yüksek lisansı icin hazırlanıyor.

You must be logged in to post a comment Login