1988’de bulunduğunda erkek olarak tanımlananan 2.600 yıllık savaşçının, yüzünde siğiller olan genç bir kadın olduğu anlaşıldı.
Bu çarpıcı keşif, Orta Asya’nın İskitleri arasında Amazonlar olarak bilinen kadın savaşçılarla ilgili antik Yunan iddialarını doğrular nitelikte.
(Yunan Efsanelerine Konu Olan Amazonlar Gerçek miydi?)
1988’de Dr. Marina Kilunovskaya ve Dr. Vladimir Semyonov, bir kurtarma kazısı sırasında Sibirya, Saryg-Bulun’da – şimdiki Tuva Cumhuriyeti’nde – kısmen mumyalanmış genç bir savaşçının mezarına rastladılar.
Savaşçının kalıntıları çok iyi korunmuştu, hatta yüzündeki bir ‘siğil’ bile görünür haldeydi, yine de o sırada bunun bir kadın olduğuna dair hiçbir belirti yoktu.
Dr. Kilunovskaya, savaşçıyı ilk bulduklarında hissettiklerini şu şekilde ifade ediyor: “Kapağı açtığımız an çok çarpıcıydı ve yüzünü orada gördüm, o siğille, çok etkileyici görünüyordu.”
Savaşçının karın bölgesinde mumyalama girişimine işaret eden eden kaba bir dikiş bulundu, ancak bu tür gömütlerde olağan olarak rastlanan trepanasyon izlerine ise bu savaşçıda rastlanmadı.
Yaşının yaklaşık 12 ya da 13 olduğu tahmin edildi ve o zamanlar bütün ipuçları bulunanın cinsiyetine erkek olarak işaret etmekteydi.
Bu İskit çocuğu, balta, huş ağacından yapılmış bir metre yay ve yaklaşık 70 santimetre uzunluğunda on oklu bir ok kılıfından oluşan tam bir silah setiyle gömülüydü.
Genç Amazon’un ok seçenekleri de vardı, sahip olduklarından ikisi ahşapken, birinin kemikten ucu, geri kalanların ise bronz ok uçları mevcuttu.
Bir kızın mezarına işaret eden boncuklar, aynalar ya da başka göstergeler bu mezarda mevcut değildi, bu nedenle de 30 yıl önce, bu antik kalıntılar genç bir erkek savaşçı olarak sınıflandırılmıştı.
Ancak modern bilimsel ilerlemeler, artık daha ayrıntılı genetik testlerin mevcut olduğu anlamına geliyor. “Son zamanlarda, gömülü savaşçının cinsiyeti, yaşı ve genetik ilişkisini belirlemek için testler yapma şansımız oldu ve çok çarpıcı bir sonuç aldık.” diye belirtiyor Dr Kilunovskaya.
Ortaya çıkan paleogenetik analiz, Moskova Fizik ve Teknoloji Enstitüsü, Tarihi Genetik, Radyo karbon Analizi ve Uygulamalı Fizik Laboratuvarı’nda Dr. Kharis Mustafin, Dr Irina Alborova ve lisansüstü öğrencisi Alina Matsvai tarafından gerçekleştirildi.
Dr. Kilunovskaya’ya göre, “çocuğun silahlarla birlikte gömülmesi, erken göçebe toplumunun sosyal yapısına yeni bir bakış açısı getiriyor. Cenaze töreninin normlarındaki bu tutarsızlık, beklenmedik bir şekilde aydınlığa kavuştu: Birincisi, bulunanın genç adam değil, bir kız olduğu ortaya çıktı ve bu genç Amazon henüz 14 yaşına ulaşmamıştı.
Bir kızın ahşap tabutun içine gömüldüğünü gösteren genom dizilimin sonuçları beklenmedikti. Bu, İskit toplumunun sosyal tarihinin incelenmesinde yeni bir boyut açıyor ve bizi istemeden Herodotos sayesinde hayatta kalan Amazonlar mitine geri getiriyor.”
Kız savaşçı, yama tarzında dikilmiş, kemirgen bir hayvandan yapılmış olan uzun kollu, diz altı, kruvaze bir kürk ceket ile gömülmüştü.
Ceketinin altında ise günümüze ulaşamamış bir gömlek ile kahverengi veya bej bir pantolon ya da belki bir etek giydiği düşünülüyor. Savaşçı, deri bir şapka ile defnedilmişti.
Amazon savaşçısı, MÖ 7- 6. yüzyılın başlarına tarihlenmekte ve şu anki en iyi değerlendirme kızın 2.600 yıl önce öldüğünü gösteriyor.
Tek bir tahta parçasından oyulmuş tabutunun derinliği, güneybatıya dönük, zemin altında yarım metreden biraz daha az bir derinlikte bulunuyordu.
Herodotos’un yanı sıra, yaklaşık MÖ 460’dan MÖ 370’a kadar yaşamış Yunan tıpçı Hipokrat, Sarmatyalılar arasındaki kadın savaşçılara dikkat çekmişti.
Herodotos, “kadınları, bakire oldukları sürece at sürüyor, ateş ediyor, cirit atıyor ve düşmanlarıyla savaşıyorlar. Düşmanlarından üçünü öldürene kadar bekaretlerini yitirmiyorlar ve geleneksel kutsal ayinleri gerçekleştirmeden evlenmiyorlar. Genel bir keşif gezisi yapmak zorunda kalmadıkça, evlenen bir kadın artık at süremez.” diye yazıyordu.
Siberian Times. Anna Liesowska. 16 Haziran 2020.
You must be logged in to post a comment Login