Güney İspanya’da, binlerce kilometre doğuda doğmuş ve kurban edilmiş bir ‘süs köpeğinin’ 2.000 yıllık kalıntıları bulundu. Keşif, Roma dünyasında süs köpeklerinin uzun mesafeli ticaretine işaret ediyor.
İlk evcil köpekler kurtlara benziyordu ve avlanmak için kullanılmış olabilirlerdi. Ancak Roma İmparatorluğu ortaya çıktığında, Avrupa ve Asya’da seçici üretme ile, her türlü şekil ve boyutta köpek üretilmeye başlanmıştı. Buna süs köpekleri de dahildi.
Güney İspanya’nın Córdoba şehrinde bulunan küçük iskelet, daha önce avcılık ve koruma amacıyla köpekleri kullandığı düşünülen imparatorluk genelinde uzun mesafeli ticaretin varlığına kanıt oluşturuyor.
(Sibirya’da 18.000 Yıllık Donmuş Köpek Bulundu)
Günümüzün küçük köpek ırklarıyla ‘dikkate değer benzerlikleri’ olduğunu söyleyen araştırmacılar, hayvanın gömüldüğü yerden binlerce kilometre uzakta doğduğuna inanıyor.
Omuz yüksekliği sadece 22 cm olan hayvan, bugünün standartlarına göre bir süs köpeği olarak sınıflandırılabilir.
Küçük bir kafatasından çıkan büyük gözleri olan hayvan, oyuncu Elizabeth Taylor ve Marilyn Monroe tarafından popüler hale getirilen Pekinez ırkına bir miktar benziyor olabilir.
Köpeğin dişleri muhtemelen yetişkinliğe kadar yaşadığını gösteriyor. Ayrıca ne yazık ki iskelet kalıntıları içinde daha küçük bir iskeletin bulunması, hayvanın öldüğünde hamile olduğunu gösteriyor.
Rafael Martinez Sánchez tarafından gerçekleştirilen keşif üzerine yapılan araştırmalar, Romalıların vahşi hayvanları yaşam alanlarından filler ve devekuşları da dahil olmak üzere ‘lüks ürünler’ olarak taşımasının karakteristik olmadığını ileri sürüyor.
Araştırma, Roma’nın hayvanlara olan düşkünlüğüne rağmen, boynu kasıtlı olarak kırılmış olan küçük köpeğin belki de zamansın ölen bir aile üyesi nedeniyle kurban edilmiş olabileceğini gösteriyor.
(Antik Dönemde Köpeklere Yazılmış 8 Dokunaklı Yazıt)
Hayvan refahı Roma döneminde önemli bir konu gibi görünmüyordu. Cinayet cezaları arasında bir köpek, bir horoz, bir yılan ve bir maymunla bir çuvalın içine dikilip Tiber Nehri’ne atılmak vardı.
Köpekler genellikle yeraltı dünyasının tanrılarını onurlandırmak için Yunan ve Roma dini törenlerinde kurban edildi. Bazıları bu uygulamanın kendi ölümlerini erteleyeceğine inanıyordu.
Bununla birlikte son çalışma, küçük köpeklere karşı davranışların, modern evcil hayvan sahiplerinin şefkatli doğasına daha uygun olabilecek şekilde olabileceğini düşündürüyor.
Romalı yazar Gaius Plinius Secundus (MS 23-79), ‘Naturalis Historia’ adlı kitabında, bir su şişesi gibi vücuda tutulduğunda bir kadının mide ağrısını yatıştırmak için Malta ırkı gibi bir köpeğin nasıl kullanılabileceğini anlatmıştı.
Makale: Sánchez, R. M. M., Valverde, M. R., Moreno-García, M., Ruiz, A. M., Torres, A. G., & Huertas, A. D. (2020). Who let the dogs in? Lap dogs, canid sacrifices and funerary practices in the Roman cemetery of Llanos del Pretorio (Cordoba, Spain). Archaeological and Anthropological Sciences, 12(4), 1-17.
You must be logged in to post a comment Login