Tarihi İpekyolu üzerinde bulunan, 4.000 yıllık kültürel mirası barındıran Kırşehir Kaman’da 33 yıldır kazı çalışmaları sürdüren ve bugüne kadar 2 bini aşkın eserin ortaya çıkarılmasını sağlayan Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’ne İş Bankası da destek vermeye başladı.
Kaman-Kalehöyük’te 1985 yılından bugüne sürdürülen arkeolojik kazı çalışmalarının başkanı Prof. Dr. Tahsin Özgüç’ün tavsiyesi ve Altes Prens Takahito Mikasa’nın onayı ile 1998 yılında Dr. Sachihiro Omura başkanlığında Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü kurulmuştur.
1985 yılında Kalehöyük’te başlayan kazı çalışmalarını, 2009 yılından itibaren Yassıhöyük ve Büklükale’ye de taşıyan Enstitü, çok yönlü bilimsel çalışmaları ile Anadolu kronolojisini yeniden ele alıyor.
Enstitü amacını; arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarını yürütmek, kazı ve araştırmalardan elde edilen bilgileri ve eserleri incelemek ve yayınlanmasını sağlamak; halkı Anadolu tarihi hakkında bilgilendirerek, tarihi miraslarına sahip çıkmalarının önemini aktarmak olarak belirtiyor.
280 metre çapında, 16 metre yüksekliğinde tipik Anadolu höyüğünde sürdürülen kazılar, 40 yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Dr. Sachihiro Omura Başkanlığında yürütülüyor. 4.000 yıllık geçmişe sahip Kalehöyük’te bugüne kadar tarihi MÖ 2300’e kadar giden, Osmanlılardan Eski Tunç Çağı’na uzanan 4 ayrı kültür katmanına ait çok sayıda eser gün yüzüne çıkarıldı. Kazılardan çıkan eserler, Kalehöyük’teki Japon Bahçesi içinde yer alan Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Anadolu’nun merkezinde tarihi İpek Yolu üzerindeki bölgede bundan sonra yapılacak kazı çalışmalarında Kalkolitik ve Neolitik Çağlara dair katmanların açığa çıkarılması bekleniyor.
Kazı çalışmalarına dahil edilen Yassıhöyük’te tespit edilen kerpiç binanın, büyük bir yapının bir kısmı olduğu ve Asur Ticaret Kolonileri Çağı’na ait bulunduğu kanıtlanmış olup, Büklükale’deki buluntular ise Hitit İmparatorluk dönemine tarihleniyor.
İş Bankası, kazı çalışmalarında ortaya çıkan arkeolojik buluntuların zarar görmeden hızlı ve kolayca incelenmesi amacıyla daha önce özel nitelikli bir X-ray cihazı temin edilmesi için destek verdiği Enstitü ile yeni bir işbirliğine daha gidiyor. Bu çerçevede kazılarda çıkarılan seramik parçaları saklamak üzere 1990 yılından bu yana kullanılan deponun onarılarak yenilenmesi hedefleniyor. İş Bankası’nın verdiği destek ile kazılardan çıkan tarihi buluntuların uygun akademik koşullarda korunarak, en iyi şekilde gelecek kuşaklara aktarılması sağlanmış olacak.
Türkiye’ye 44 yıl önce gelen ve buradaki çalışmalarına Ankara Üniversitesi’nde başlayan Dr. Sachihiro Omura, eşi arkeolog Masako Omura ile birlikte görev aldığı Kaman’da hem çalışmalarını yürütüyor, hem de Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü Başkanlığını üstleniyor.
Anadolu’nun büyük bir kültürel zenginliğe sahip olduğunu vurgulayan Omura, şöyle konuştu: “Anadolu’ya dünyanın birçok yerinden gelen kavimler, topluluklar kendilerinden bir şeyler bırakmış. Dolayısıyla Anadolu’nun tarihini dünyanın tarihi olarak görüyorum. İç Anadolu’nun tam merkezi olan Kalehöyük de bunun önemli bir parçası. Burada çalışmak, dünya tarihini okumak demektir. Kaman-Kalehöyük’te şimdiye kadar 4 bin 300 sene öncesine ulaştık. 30 yılda 7 medeniyeti ortaya çıkardık. Yerin altında hala ulaşamadığımız tarih katmanları var. Kazımız 32 senedir devam ediyor, daha da kazılacak çok yer var. Bu, bir neslin bitirebileceği bir iş değil. Arkeoloji bir usta-çırak işi… Bizden sonra bu değerli alanı devralanların, bizim bulduklarımızın üzerine çok daha fazlasını koyacaklarına inanıyorum. İş Bankası’nın sağladığı katkıyı Türkiye’de özel sektörün desteği açısından önemli buluyorum.”
İç Anadolu Bölgesinde yürütülen yüzey araştırmaları ile birlikte Enstitü halen Kaman-Kalehöyük, Kırşehir-Yassıhöyük ve Kırıkkale Büklükale ören yerlerinde düzenli olarak arkeolojik kazılar yürütmektedir. Bu kazılar ile çok sayıda eser ve mimari kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca arkeoloji ve müzecilik alanlarında eğitim çalışmaları da düzenli yürütülen faaliyetler arasındadır.
Buluntuların ait olduğu yerde çalışmaların sürdürülmesi gerektiği inancıyla, Kaman- Kalehöyük kazı alanının hemen yanında inşa edilen Enstitü kompleksi, içinde barındırdığı laboratuvarları, konferans salonu, lojmanları, depoları ve çok sayıda mesleki kitabı barındıran kütüphanesi ile bu alanda her türlü çalışmanın yapılabileceği örnek bir arkeoloji merkezi haline gelmiştir. Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü’nün Anadolu tarihine ışık tutmak amacıyla arkeoloji ile ilgili farklı disiplinlerden ve farklı ülkelerden gelen bilim adamları ve öğrencileri burada buluşturarak yürüttüğü tüm çalışmaların, Türkiye ve Japonya arasında her zaman var olan kültürel işbirliği ve dostluğun artarak devam etmesine katkıda bulunması ümit edilmektedir.
İş Bankası Kurumsal İletişim Koordinatörü Suat Sözen “Ülkemizin kültürel mirasının gün yüzüne çıkarılması koruma altına alınarak gelecek nesillere aktarılmasının sağlanması, kültürel miras bilincinin pekiştirilmesi kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarımızda öncelik verdiğimiz hususlar arasında yer alıyor diyerek İş Bankası olarak, Kaman’ın yanı sıra Patara ve Zeugma’da sürdürülen kazı çalışmalarına uzun soluklu bir biçimde destek verdiklerini sözlerine ekliyor. Sözen, Arkeolojik kazılara ilişkin desteklerini önümüzdeki dönemde duyuracakları yeni işbirlikleri ile daha da genişleteceklerinin altını çiziyor.
Kaman-Kalehöyük kazılarından çıkartılan eserlerin sergilenmesi için 2008 yılında Japon ve Türk hükümetlerinin örnek işbirliği ile başlayan müze inşaatı 2009 yılı Mart ayında tamamlanmış ve 2010 Türkiye’de Japon Yılı etkinlikleri kapsamında Altes Prens Tomohito ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay tarafından açıldı.
Müzenin mimari projesi, Kalehöyük’ün kendi formundan esinlenmiş ve kazısı yapılmakta olan höyük görünümünde tasarlanmıştır. Gelen ziyaretçilerin kazı yöntemlerini ve aynı anda kazıda çıkarılan eserleri görme imkanı sağlayan bir yaklaşımla müze mimarisi şekillendirildi. Özgün bir mimari yapıya sahip olan müze, 1500 metrekare kapalı alana sahip. 470 metrekare kapalı sergi salonunun yanı sıra 830 metrekare açık sergi alanı bulunuyor.
Müze, açıldığı sene çevreci tasarımı ile bine yakın önemli proje arasından 2010 Green Good Design ödülünü kazanmış, 2012 Avrupa’da Yılın Müzesi Ödülüne aday gösterilmiştir. Prens Mikasa anısına inşa edilen Japon bahçesinin hemen önünde bulunan müze, açılmasından itibaren barındırdığı eserler, özgün mimarisi ve farklı sergileme teknikleri ile her yıl giderek artan sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor.
Prens Mikasa’nın Kaman-Kalehöyük kazılarını başlatması anısına kurulan Mikasanomiya Anı Bahçesi, Japonya dışındaki en büyük Japon bahçelerinden biri olarak her yıl giderek artan sayıda ziyaretçinin ilgisini çekmektedir. Bölge için önemli bir rekreasyon alanıdır.
Mikasanomiya Anı Bahçesi, “Shakkei” tekniğinde ve “Kaiyu” stilinde düzenlenmiştir. Shakkei tekniği, çevredeki doğal manzaradan ilham alınarak yapılan bir düzenleme tekniğidir. Kaiyu stili ise bahçede değişik manzaraların dolaşılarak gösterilmesidir. Yaklaşık 22 dönüm üzerine kurulu olan bahçede toplam alanı 3500 metrekare olan birbirine bağlı iki gölet bulunmaktadır.
You must be logged in to post a comment Login