Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki Assos Antik Kenti’nde, içinde 21 bireye ait iskelet ve yakılmış cenaze kalıntılarının yer aldığı 2.300 yıllık aile mezarı bulundu.
Aristoteles’in felsefe okulu kurduğu Assos, Roma dönemi antik tiyatrosu, agora, nekropol ve surlarıyla her sene yüz binlerce ziyaretçinin uğrak noktası oluyor.
(Çatalhöyük’te Erken Çiftçilerin Diyeti Ortaya Çıkarıldı)
Assos Antik Kenti Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Nurettin Arslan, kazıların bu yılki bölümünde antik kent içinde yapılan bir sondaj çalışmasında 2.300 yıllık aile mezarına rastlandığını söyledi.
Bu yıl şehrin farklı noktalarındaki kazılara ve onarımlara devam ettiklerini belirten Prof. Dr. Nurettin Arslan, şöyle konuştu:
“Bu yıl çevre düzenlemesi kapsamında yapılması gereken karşılama merkezi için sondaj çalışmaları yaptık. Bu kazılar sırasında Batı Nekropolisi denilen bölgede bir aile mezarlığı ortaya çıkardık. Mezarın kapağında ailenin o dönem soy isim şeklinde anılan ismi olan Aristios yazılıydı. İncelediğimizde Aristios ailesine ait verilere ulaştığımız bu aile mezarlığının etrafı duvarlarla çevriliydi ve içinde 21 birey tespit ettik. Bu alandaki ölü gömme adetleri, Helenistik Çağ’daki Assos’ta nasıl bir gelenek olduğu hakkında bize önemli bilgiler verdi.”
Aile bireylerinin birinin normal, diğerlerinin ise yakılarak gömüldüğünü belirten Arslan,
“Yakma işlemi sonrasında geriye kalan kemikler toplanarak taştan yapılmış küp biçimli urneler veya değişik toprak vazoların içine doldurulmuş. Kemiklerin yanına bazı mezar hediyelerinin bırakılmasının ardından üzerleri bir kumaş ile örtülmüş. Taş urnelerin içine yabancı maddelerin girmesini önlemek için kapaklar kireç ile yapıştırılmış. Her mezara göz yaşı şişesi olarak bilinen unguentariumlar ve birer sikke bırakılmış. Sikkeler arasında Büyük İskender ve Ephesos kentine ait sikkeler dikkati çekiyor.”
(Çatalhöyük’te Erken Çiftçilerin Diyeti Ortaya Çıkarıldı)
Buradan Helenistik Çağ’da ölülerin ağırlıklı olarak yakıldığı bilgisine ulaştıklarını dile getiren Arslan, “Ama bunun yanında çok nadir olarak eski sistemle iskelet gömme devam ediyor. Çalıştığımız bu alandaki 21 mezardan sadece birinin yakılmadan gömüldüğünü gördük. Diğerleri ise taştan yapılmış urne ya da değişik kaplardan özellikle testilerden yapılmış kaplar içinde yakılma sonrası kalan kemiklerin konulduğunu görüyoruz.” dedi.
Arslan, bu mezarlarda ilgilerini çeken bir başka noktanın ise hemen hemen her mezara gözyaşı şişelerinden birer tane bırakılması oluğuna işaret etti.
“Bu, aynı zamanda bazı antik yazarların da bildirdiği gibi cenaze sırasında ölen kişilerinin yakınlarının ağlamaları sırasında akıttığı gözyaşlarını biriktirip yakınlarının mezarlarına koymaları olayını gösteriyor.”
“Aile mezarlığına belli zamanlarda yapılan ziyaretlerde getirilen hediyelerin bırakıldığı sunu yerinin kuzey duvarı önünde olduğu belirlendi. Oldukça iyi korunan adak yerine bırakılmış Helenistik Çağ’a ait çok sayıda vazo bulundu. Söz konusu aile mezarlığı, Assos’ta Helenistik Çağ’daki ölü gömme gelenekleri ve seramik kronoloji ve tipolojisi hakkında çok değerli bilgiler sundu. Diğer antik kentlerde olduğu gibi yeni kazılar bu kentlerle ilgili yeni bilgilerin edinilmesine imkan tanıyor.”
Prof. Dr. Nurettin Arslan, aile mezarının aradan geçen yaklaşık 2.300 yıllık sürede zarar görmeden ve bozulmadan kalmasının da çok önemli bir nokta olduğunu sözlerine ekledi.
DHA
You must be logged in to post a comment Login