İzmir’deki Metropolis Antik Kenti’nde yapılan arkeolojik kazılarda, bir aileye ait kemik parçaları ve mezar hediyeleri içeren oda mezarlar ortaya çıktı.
İzmir’in Torbalı ilçesinde bulunan Metropolis Antik Kenti’nde yürütülen arkeolojik kazılarda, daha önce bulunan tek mezarların yanı sıra ilk kez içinde bir aileye ait kemik parçaları ile çeşitli hediyelerin yer aldığı oda mezarları ortaya çıktı. Mezar odalarında, ölüye hediye olarak bırakılmış, kandil, bronz ayna ve kaşık, cam ve seramik gözyaşı şişesi gibi mezar hediyeleri bulundu.
Milattan sonra birinci yüzyıla tarihlendirilen oda mezarlar, dönemin aile ve sosyal yapısına ışık tutuyor. Bunun yanı sıra yüzey araştırmalarıyla da Metropolis’in ticari hayatına dair önemli yapılar kayıt altına alındı. Şimdiye kadar çok sayıda eserin gün yüzüne çıkartıldığı, ören yeri statüsü kazanan antik kenti son iki yılda binlerce yerli ve yabancı turist ziyaret etti.
(Metropolis Antik Kenti’nde Cam Fırını Bulundu)
Kazı Başkanı olan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek, kazılarda hem Metropolis halkının sivil yaşamına hem de çevre kentlerle ilişkilerine dair pek çok yeni buluntularla karşılaştıklarını kaydetti.
Doç. Dr. Aybek, “Kentte ilk kez gördüğümüz tonozlu oda mezarlar, Metropolis halkının kültürel izleri ve ölü gömme adetleri ile ilgili önemli veriler ortaya koyuyor. Yeni buluntulara göre Metropolis’te aile kavramı milattan sonra birinci yüzyılda sağlam temellere dayanıyor, toplumda saygı görüyor. Kaleler ise kentin, döneminin ticari hayatında üstlendiği kilit noktaya vurgu yapıyor” dedi.
Ana tanrıça kenti anlamına gelen Metropolis’in ilk yerleşimi, günümüzden 5000 yıl önce Erken Tunç Çağı’nda Akropol’de kurulmuştur. Yoğun bir etkinliğin gözlendiği Helenistik dönemde, surlarla çevrilmiş, Tiyatro, Stoa, Bouleuterion (Meclis Binası) gibi anıtsal kamu binaları yapılmıştır.
(Metropolis Antik Kenti’nde 1900 Yıllık Tuğla Tonoz Yapısı Ortaya Çıktı)
Roma Dönemi’nde de gelişmesini sürdüren kentin ekonomisi, sadece tarım ve hayvancılıkla sınırlı değil, aynı zamanda İzmir – Efes yolu üzerinde olmasından dolayı, ticaret ve gümrük en önemli gelir kaynağıydı. MS. 1. yüzyılda yaşamış coğrafyacı Strabon’a göre, Metropolis’in şarabı çok ünlüydü. Bu dönemde, özellikle kentin doğu yamaçlarında, imparatorluk geleneğine uygun zengin evleri, atölyeler, dükkanlar, Hamam ve Gymnasium yapıları inşa edilmiştir.
Bizans Dönemi’nde Piskoposluk Merkezi olan kent, imparatorluğun durumuyla bağlantılı olarak gerilemeye başlamıştır. 14. yüzyılda, Türk akınlarına karşı yapılan kale, antik yapıların üzerinde yer almaktadır. 15. yüzyıldan sonra, yerleşim terkedilmiş ve Torbalı Ovası’na taşınmıştır.
DHA
You must be logged in to post a comment Login