Ege’de tarımın ve yerleşik yaşamın başlangıcı göçlerle değil, kültürel etkileşim yoluyla yerel avcı toplayıcıların çiftçiliği benimsemesi ile başlamış olabilir.
ODTÜ ve Stockholm Üniversitesi araştırmacılarının antik insan genomlarını yeniden analiz etmesi ile Neolitik döneme geçiş sırasında Avrasya’nın batısındaki gen akışı olayları incelendi.
Yakın Doğu’da günümüzden yaklaşık 10.000 yıl öncesinde görülmeye başlayan Çanak Çömlekli Neolitik Çağın özellikleri “Neolitik Paket” adı altında bir araya toplanıyor. Bu “Neolitik Paket”, çiftlik hayvanı evcilleştirilmesi, tahılların ehlileştirilip işlenmesi, çanak çömlek kullanımı ve yerleşik hayat için yapılan mimari uygulamalar gibi insan yaşamında devrim yaratan teknolojilerin bütünü olarak tanımlanabilir.
Fakat, aynı zaman diliminde bu Neolitikleşme uygulamalarına dair Ege ve Anadolu’da hiçbir iz yoktu. Bu bölgelerde yalnızca MÖ 7000 yılından daha sonra “Neolitik Paket” teknolojilerine rastlanmaya başladı ve sonrasında bu uygulamalar Avrupa’ya yayıldı.
Bu durum ise birçok ihtimali beraberinde getiriyordu. Bu ihtimallere göre Ege’de tarım, tarımın ortaya çıktığı Yakın Doğu’dan bu bölgelere yapılan göçler ile başlamış olabilir veya Anadolu’daki Neolitik popülasyonların neden olduğu kültürel etkileşim ile buradaki avcı toplayıcılar tarımı benimsemiş olabilir.
Stockholm Üniversitesi ve ODTÜ’den araştırmacıların öncülüğünde yayımlanan yeni çalışmada, çeşitli ihtimallerin getirdiği soruları cevaplayabilmek ve Anadolu ve Ege’de Neolitik döneme geçişin ilk adımlarında görülen popülasyon dinamiklerini anlayabilmek için daha önceki çalışmalarda yayınlanan bu bölgelerdeki insanların antik genomları yeniden analiz edildi.
Neolitik döneme geçiş sırasındaki demografik olayları anlayabilmek için aynı bölgeden artzamanlı popülasyonlar çalışıldı ve farklı bölgelerden popülasyonlar arası karışımın izleri arandı. Karşılaştırmaların çoğunda; MÖ 7000 yılı öncesi Levant ve İran’daki Neolitik popülasyonların, bütün MÖ 7000 yılı sonrası Anadolu/Ege popülasyonlarına daha yakın olduğu saptandı. Fakat, MÖ 7000 yılından daha eski Anadolu popülasyonları için bu durum geçerli değil.
Ayrıca, Güney Ege popülasyonlarının Orta Anadolu’dakilerden daha fazla genetik çeşitlilik gösterdiği belirlendi. Çeşitli demografik senaryolar içerisinden sadece Mezolitik Avrupa’dan, İran’dan ve iki Orta Anadolu soyundan Ege’ye bağımsız gen akışının yaşandığı senaryo gözlemlenen sonuçlar arasında tekrar edilmesiyle bu sonuca erişildi.
(Avrupa’nın İlk Tarımcılarının İzi Anadolu’ya Sürüldü)
Yapılan analizler Neolitikleşme süreci hakkında iki önemli noktayı işaret ediyor. Birincisi, iki Orta Anadolu popülasyonunun genetik açıdan birbirine yakınlığının ve Güney Levant ve İran’dan genetik açıdan daha farklı olduğunun gözlemlenmesi.
Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ esnasında Orta Anadolu’da çiftçiliğe, bu bölgeye gelen göçmenler tarafından değil, yerel halk tarafından geçildi. Bu sonuç, Anadolu toplumları arasındaki kültürel sürekliliğin olduğu fikrini de sağlamlaştırıyor ve gen akışı yerine kültürel etkileşimin Neolitik döneme geçişte etkili olduğunu gösteriyor.
İkinci nokta ise, Ege Neolitikleşmesinin (MÖ 7000’den sonra) benzer kültürel etkileşim süreçlerine dahil olması veya Avrupa Neolitik dönem başlangıcındaki gibi bir göç alması ile bağlantılı olması.
Yapılan genetik analizlerin sonuçlarına göre, iki senaryo araştırmacılar tarafından ayrı ayrı incelendi.
Eğer herhangi bir göç söz konusuysa bunun başlangıcının neresi olduğu en önemli sorulardan bir tanesi. Güney Ege popülasyonları, Çanak Çömleksiz ve Çanak Çömlekli Neolitik Çağdaki Orta Anadolu grupları ile genetik açıdan birbirlerine benziyorken, güney Levant ise bu duruma dahil değil.
Yani, Orta Anadolu veya Güney Anadolu’nun göç kaynağı olma ihtimali var. Orta Anadolu ve Mezolitik Avrupa arasındaki gen havuzu yapısının Batı Anadolu’da da yer alması söz konusu. Bu sebeple, Avrupa Mezolitik popülasyonları ile akrabalığı olan Ege kıyı şeridindeki Mezolitik popülasyonların, doğudan gelen çiftçi göçmenler tarafından yer değiştirilmiş olması gerekiyor.
Bu alternatif modelde, Ege kıyı şeridindeki Mezolitik popülasyonlar, Erken Holosen dönemde Ege kıyılarında mevcut olan ve Anadolulularla ilişkilendirilen gen havuzunun bir parçası olabilirler.
Kuzey Ege Çanak Çömlekli Neolitik Çağ popülasyonları, en azından kısmi olarak MÖ 7000 yılından sonra Neolitik yaşam biçimini benimsemiş olan yerel avcı toplayıcıların soyundan geliyor olmalılar. Bu yaşam biçimini benimseme ise Orta Anadolulu ve Levantlı popülasyonlar ile kültürel etkileşimle gerçekleşti.
(8.000 Yıl Önce Avrupa’ya İlk Tarımı Egeliler Getirdi)
Son Buzul Maksimum dönemi ve MÖ 7000 yılı sonrası Neolitik döneme geçiş arasında, Avrupa Mezolitik popülasyonlarını da içeren birçok grup, Kuzey Egelilerle karıştılar ve bu durum Orta Anadolu’daki akrabalarından farklılaşmalarına neden oldu. MÖ 7000 yılı sonrasında ise fazladan Orta Anadolu’yla sınırlı halde Ege’ye geri gen akışları yaşandı.
Stockholm Üniversitesi’nden, makalenin baş yazarı Gülşah Merve Kılınç, “İran, Levant ve Orta Anadolu’da Neolitik uygulamaların yerel avcı toplayıcılar tarafından oluşturulduğunu zaten biliyorduk. Öte yandan, ilk Egeli çiftçilerin Orta Anadolu veya Levant’tan gelen göçmenler olduğunu tahmin ediyorduk.
Ancak, verileri tekrardan analiz ettiğimizde, başka olasılıklar ortaya çıktı: Kuzey Ege’deki Neolitik toplumlar, Anadolu’nun henüz çalışma yapılmamış bölgelerinden gelen göçlerle şekillenmiş olabilir yahut tarımı benimseyen yerel avcı toplayıcı gruplardan kökenlenmiş olabilir. Bu doğruysa, Anadolu çiftçileri değil, Ege’nin bu çiçeği burnunda çiftçileri Avrupa’ya varan Neolitik göçlerin kaynağı olmalı.” diyor.
Göç ve kültürel etkileşim modellerinin her ikisi de arkeolojik veriler ile destekleniyor. Fakat kanıtların bütünü ise Egeli toplumların kültürel anlamda Anadolu Neolitik, Levant Neolitik, ve yerel Mezolitik geleneklerin de dahil olduğu çeşitli kaynaklar tarafından etkilenmenin söz konusu olduğu karmaşık bir süreci işaret ediyor.
Ege Neolitikleşmesi, Ege avcılarının Levantlı ve Orta Avrupalı Çanak Çömleksiz Neolitik popülasyonları ile sahil şeridinde ve iç kesimlerdeki etkileşimi sayesinde ortaya çıkmış olabilir. Ve baştan beri var olan çok sayıda kültürel etkileşim olaylarına dahil olmuş olabilirler. Bu kültürel kaynakların çeşitliliği ve yerel popülasyonların Neolitik gelişimindeki potansiyel rolü, Ege Neolitikleşmesini Avrupa anakarasından ayırmış olabilir.
(Prof. Dr. Mehmet Özdoğan Röportajı: Neolitik Dönem)
Araştırmanın eş yazarı ODTÜ’lü arkeolog Çiğdem Atakuman, “Ege’de arkeolojik kayıtlardaki bazı örüntüler, bölgede Neolitik yaşam biçimi gelişiminin, göçmen çiftçilerin bölgeye hakim olması senaryosundan daha karmaşık olduğunu zaten gösteriyordu” diyor.
Aynı zamanda ODTÜ Müzesi müdürü olan Atakuman’a göre bu kanıtlar arasında Ege’nin ilk köylerinde avcı toplayıcı geleneklerin sürdürülmesi de var.
“Ege’nin ilk çiftçileri, çiftçiliği benimseyen yerel nüfusun devamı olabilir. Kesinlikle Orta Anadolu ve Levant’la kültürel etkileşimdeydiler, ancak doğrudan Orta Anadolu veya Levant toplumlarının torunları değillerdi.”
Bu çalışmada Neolitik döneme geçiş sırasında Avrasya’nın batısında gerçekleşen popülasyonlar arası genlerin aktarılması anlamına gelen gen akışı olaylarını incelemek için antik genomlar analiz edildi. MÖ 9. binyılda Erken Neolitik döneme ait orta Anadoluluların, Levant veya İran’dan gelen göçmenler değil, bölgedeki yerel avcı toplayıcıların soyundan geldikleri doğrulandı.
(Prof. Dr. Hadi Özbal Röportajı: Türkiye’de Arkeometri ve Tarihöncesinde Süt Tüketimi)
MÖ 7000 yılı sonrası kuzey Egeli Neolitik toplumların ortaya çıkışı incelendi. Egeli çiftçilerin Orta Anadolu veya Levant’tan gelen göçmenler olduğu düşünülmesine rağmen bu çalışma ile artık alternatif senaryolar söz konusu: Kuzey Egeli Neolitik popülasyonlar, batı yönünde yapılan ve güney Anadolu’ya gelen göçmenleri de içeren göçlerin bir ürünü olabilir veya çiftçiliği benimsemiş yerel Egeli Mezolitik gruplarından geliyor olabilirler. Bu senaryolar aynı zamanda Egeli Neolitik toplumlara ait arkeolojik buluntularla oluşturulan maddi kültür ile uyum içinde.
Araştırmanın eş yazarlarından ODTÜ doktora öğrencisi Dilek Koptekin, bu soruyu tamamen çözümlemek için Ege’de MÖ 7000’den daha önce yaşamış avcı toplayıcılara ait genetik verilerine ihtiyaç olacağını belirtiyor. “Sadece iki Kuzey Ege köyünün verilerini kullanabildik. Çalışma bu haliyle en azından, Neolitik Dönemde kültürel ve demografik süreçler hakkında alternatif senaryoları dikkate almanın önemini gösteriyor.”
GM Kılınç, D Koptekin, Ç Atakuman, AP Sümer, HM Dönertaş, R Yaka, CC Bilgin, AM Büyükkarakaya, D Baird, E Altınışık, P Flegontov, A Götherström, İ Togan, M Somel. 2017. Archaeogenomic analysis of the first steps of Neolithisation in Anatolia and the Aegean. Proceedings of the Royal Society B.
You must be logged in to post a comment Login