Antalya’nın Manavgat ilçesinde yer alan Side Antik Kenti’nin 1. Derece Sit Alanı olan nekropolü ve şehir surlarının içinde kalan bir kısmının sit derecesinin düşmesi isteniyor.
Side Antik Kenti’nin muhtelif yerlerini sayısız kaçak otel, restoran ve bar ile dolduran işletmeciler, Side’yi Yaşatma Platformu adı altında toplanarak kaçak yapıların bulunduğu bölgelerin sit derecesinin düşürülmesini talep etti. Eğer istekleri kabul edilirse Anadolu’nun önemli antik kentlerinden birinin içine yapılan tüm kaçak yapılar legal olacak.
2009’dan beri Side Antik Kenti’nin kazı çalışmaları başkanlığını yürüten Prof. Dr. Sabri Alanyalı, Arkeofili’ye yaptığı açıklamada, bu konuda kendisinden bir görüş sorulmadığını, yalnızca Genel Müdürlüğün kendisinden bilgilendirme istediğini belirtiyor. Alanyalı, görüşmelerin detayı ile ilgili bir bilgisi olmadığını da sözlerine ekliyor.
Sit alanının derecesinin düşürülmesi ile ilgili mülk sahipleri tarafından bir istek olduğu fakat henüz alınmış bir karar olmadığını aktaran Alanyalı, “Günümüzde Türkiye’de olmayacak bir şey yoktur.” diyor.
1. Derece Arkelojik Sit Alanı olan Side Antik Kenti’nin Batı Nekropolü kaçak yapılarla dolmuş durumda. Geçtiğimiz aylarda bu yapılara izinsiz ek yapı yapıldığı ile ilgili bir şikayet üzerine Antalya Koruma Kurulu ve Side Müze Müdürlüğü inceleme başlattı. Bunun üzerine Antalya Koruma Kurulu, 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı’nda kaçak yapılaşma olduğuna dair savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yaz aylarında “İzinsiz uygulamalar kaldırılıncaya kadar parseldeki işletmenin her türlü faaliyetinin engellenmesi” yönünde karar alındı.
Bu karardan sonra birleşme kararı alan kaçak yapıların sahipleri, Side’yi Yaşatma Platformu adında bir platform oluşturdu ve Antalya valisi, Manavgat belediye başkanı ve Antalya Büyükşehir Belediye başkanı ile görüşerek, alanın sit derecesinin düşürülmesini istedi. Bu kapsamda siyasetçiler de devreye girdi ve konu hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bile danışıldı. Tüm bunlar olurken Side Antik Kenti kazı başkanı Hüseyin Sabri Alanyalı’ya ise hiçbir konuda fikir sorulmadı.
Kaçak yapıların sahipleri, hem Batı nekropolünün, hem de şehir surlarının içinde kalan bir kısmını kapsayan bir alanın sit derecesinin düşürülmesini ve kaçak yapılarının legal sayılmasını istiyor.
Side Antik Kenti kazı başkanı Prof. Dr. Hüseyin Sabri Alanyalı, Arkeofili’ye yaptığı açıklamada, kendisine hiçbir konuda danışılmadığını söylüyor. Alanyalı antik kentte olanları şu sözlerle anlatıyor;
“Side Batı Nekropolü bilindiği üzere 1. Derece Arkelojik Sit ve kaçak yapılarla dolmuş durumdadır. Yatak kapasitesinin 5000 veya 5500 olduğu söyleniyor. Bu çerçevede mülk sahipleri bir platform oluşturmuşlar, bunun sonucunda Antalya valisine çıkıp sit derecesinin düşürülmesini istemişlerdir. Bu konuşmalar Manavgat ve Antalya Büyükşehir Belediye başkanları ile de yapılmıştır. Bu kapsamda işin içine siyasetçiler girmiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığına danışılmıştır. Aslında bu istek hem Batı nekropolü, hem de şehir surlarının içinde kalan bir kısmını kapsamaktadır.”
Kaçak yapı sahiplerinin istekleri henüz kabul edilmemiş olsa da, arkeologlar oldukça endişeli. Zira bunun farklı bir örneği 2012 yılında da yaşandı.
2012 yılında Side Antik Kenti’nin bir bölümünün sit derecesi düşürülerek 3. Derece Arkeolojik Sit Alanı yapılmıştı. Dolayısıyla bu bölümde kaçak olarak inşa edilen tüm yapılar, yeni Koruma Amaçlı İmar Planı ile yasal hale gelmişti.
Kazı başkanı Alanyalı, henüz bir karar alınmamış olsa da her an her şeyin olabileceğini belirtiyor.
Pamphylia’da yer alan önemli kentlerden birincisi olduğu belirtilen Side Antik Kenti’nin geçmişinin Geç Hitit Dönemi’ne kadar uzandığı tahmin edilmekte. Antik dönemde ulaşımın büyük oranda denizden sağlanması ve ticaretin deniz ulaşımına bağlı olması, şehrin gelişiminde ve yaşamında önemli rol oynamıştır.
Yunanlar MÖ 7. yüzyıl göçler sırasında gelmişlerdir. Yazıtlara göre MÖ. 3. yüzyıla kadar kente özgü bir dil konuşmuşlardır. Hala tam olarak çözülemeyen bu dil Hint-Avrupa dillerindendir. Side MÖ. 6. yüzyılın ilk yarısında Lidyalıların, MÖ 547-546’da da Perslerin egemenliğine girmiştir. Pers yönetiminde gelişen kent, MÖ. 334′ te Büyük İskender’e teslim olmuştur. İskender’in ölümünden sonra Antigonus’un (323-304), Ptolemaioslar’ın (301-215) ve MÖ. 215’ten sonra da Suriye Krallığı’nın kontrolü altına girmiştir.
Miletli Hekataios’un anlattığına göre Side Anadolulunun Boğa ve Dağ tanrısı olan Tauros’un kızıdır. Side’nin kurucusu olarak Hellen kökenli bir kahramanın gösterilmemiş olması kentin 13. yüzyıldaki ve daha sonrası kolonizasyon hareketlerinde barbar (yabancı) olarak kabul edildiğini göstermektedir.
You must be logged in to post a comment Login