Roma İmparatorluğu’nda 2. ve 6. yüzyıl arasında Latince öğrenenlere yönelik yazılmış ders kitapları, aynı zamanda Roma’da nasıl alışveriş yapılacağına, yemek yenileceğine, pazarlık yapılacağına, banyo yapılacağına ve sarhoş akrabalarla başa çıkılacağına dair tavsiyeler de veriyor.
Latince öğrenen Yunanlılar için yazılan ders kitaplarında, seks partisinden (orgy) dönen aile bireyleri gibi sorunlara bile çözümler getirilmiş.
Profesör Eleanor Dickey, MS. 2. ve 6. yüzyıllar arasında Roma İmparatorluğunda Latince öğrenen Yunanlılar tarafından kullanılan Latince ders kitapları inceledi. Dickey’in yakında çıkacak olan Learning Latin the Ancient Way: Latin Textbooks in the Ancient World (Antik Yolla Latince Öğrenmek: Antik Dünya’da Latince Ders Kitapları) adlı kitabı için İngilizceye çevirdiği el yazmalarında, günlük hayata dair bilgiler yer alıyor.
Ders kitaplarındaki konular halka açık hamamların nasıl kullanıldığından, okula geç kalmaya kadar ve hatta sarhoş akrabalarla başa çıkmaya kadar çeşitli konuları içeriyor. Sonlarda yer alan bir sahneyi Dickey şöyle çeviriyor:
“Kim böyle davranacak kadar çok içer? Böyle görseler insanlar ne der? Diğerlerine nasıl davranmasını öğütleyen bir aile reisine yakışıyor mu bu? Dün sergilediğin davranışlar için daha fazla utanç ve aşağılanmış hissetmek mümkün değildir. Büyük rezalet, kendini soktuğum bu durum… Şimdi de kusmayacaksın, değil mi?”
Aşağılanmanın odağında olan kişi senaryoda terbiye ediliyor:
“Kesinlikle utanç içindeyim.” diye cevaplar. “Nasıl desem bilemiyorum, ama o kadar üzgünüm ki kimseye yapabileceğim bir açıklamam yok.”
Kitapta Dickey şöyle yazıyor: “Roma akşam yemeği partileri her zaman usturuplu değildi, konuklar içkinin ölçüsünü kaçırıp ertesi gün alkolün etkisiyle utanacakları şeyler yapıyordu. Bulunan el yazması eserlerde bunların hiç biri yer almıyor ama bölümlerin birinde sarhoşken sergilediği davranışlardan dolayı ayıplanan bir karakter yer alıyor. Ayıplayan ile kınanan kişinin arasındaki ilişki kesin olmasa da bir akraba ilişkisiymiş gibi görünüyor.”
Derleme, dili yeni öğrenen kimselere, okula geç kalmakla nasıl baş edeceklerini de gösteriyor. Örnek metinlerden birinde “Dün tembellik yaptın ve öğleyin evde değildin” sözleriyle ayıplanan bir çocuk, suçu çok önemli bir görevi olan babasına atarak cezadan kaçıyor. Hikayede çocuk önemli bir kimse olan babasına “praetorium’a giderken eşlik ettiğini” ve burada “yüksek memurlar tarafından karşılandığını, imparatorlardan mektuplar aldığını” söylüyor. (Praetorium: bir Roma generalinin askeri çadırı ya da yüksek rütbeli bir sivil görevlinin makamı.)
Aynı zamanda hasta ziyaretlerine ve yemekli davetlere nasıl hazırlanacağına dair tavsiyeler de yer alıyor. Ayrıca bankaya gitmeye ve alışverişte pazarlık yapmaya dair bilgiler de var. Buna bir örnek şöyle:
“Bu pelerin ne kadar?”
“200 denarii [Eski Roma gümüş parası]”
“Çok istiyorsun, 100 denarii’ye bırak.”
Reading Ünivesitesi Klasik Eserler Profesörü Dickey “Öğrenciler bu hikayeleri sınıfta diğer öğrencilerle sahnelediler mi bilmiyoruz, ama ben öyle olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Dickey metinlerin Antik dönemde yaygın bir şekilde kullanıldığını söyledi. “Bunu günümüze kadar gelen ortaçağa ait farklı el yazma eserlerden anlayabiliyoruz. M.S. 600 yılında en az altı farklı versiyonu Avrupa’da dolaşıyordu. Aslında bu metin bilinen birçok antik metinden daha yaygındır: Catullus’un sadece bir, Sezar’ın ise altıdan az kopyası vardı. Ayrıca, bu tavsiyelerle ilgili ise elimizde birkaç papirüs parçası bulunuyor. Papirüslerin sadece çok küçük bir kısmı günümüze ulaşabildiği için, eğer bir metne dair birden fazla papirüs parçası günümüze ulaştıysa, geçmişte popüler olduğu kesindir” dedi.
Metinlerin en eski versiyonlarına, kuru iklim sayesinde papirüslerin iyi korunduğu Mısır’daki papirüslerde rastlıyoruz. Mısır’da bulunan metin parçaları yetersiz olduğu için Dickey Avrupa’daki ortaçağ elyazmalarına başvurmak zorunda kaldı. “Yüzyıllar boyunca bir çok eser kopyalanarak çoğaltıldı. Her kopyalandığında yeni yanlışlar eklendi, ve bu da metinleri pek okunabilir yapmadı. Bir editör olarak, farklı elyazmalarını bulup hataların ne olduğunu çözmeye ve böylece orijinal metni oluşturmaya çalıştım.”
Dickey, öğrencilerin yeni dili öğrenmelerine yardımcı olacak bir çeşit terimler sözlüğü olduğunu da ortaya koydu. Sözlükte kurban kesmek (“exta” sakatat anlamına, “victimator” dana kasabı anlamına, “hariolus” ise kahin anlamına geliyor) ve eğlence gibi faydalı konular üzerine kelime listeleri bulunuyor. Dickey “Kesinlikle bugün bizim ihtiyaç duyacağımız tarzda kelimeler değil.” dedi.
Ayrıca, bahaneler ve çeşitli hakaretler üzerine de bir konuşma kılavuzu bölümü bulunuyor. Buna örnek bir konuşma şöyle :
“Sana dediğim şeyi yaptın mı?”
“Henüz değil”
“Neden?”
“Yakında yaparım, şimdi acilen gitmem lazım”
Özellikle korkunç olan bir hakaret şu şekilde: “Maledicis me, malum caput? crucifigaris!” , yani Türkçe anlamıyla
“Bana hakaret mi ediyorsun, seni eşkiya? Çarmıha gerilesin!”
Benzer bir hakaret ise “Bu korkak mı bana hakaret ediyor? Bırakın beni, dişlerini dökeyim” şeklinde.
Dickey The Guardian gazetesine yaptığı açıklamada: “Romalıları düşündüğümüzde, aklımıza gelen şeyler genellikle meşhur ve zengin komutanlar, imparatorlar ve devlet adamları gelir. Ama bu insanlar sıradan insanlar değil, üst mertebelerden insanlardır, ve önemli oldukları için ünlü olmuşlardır.”
“Tarihçiler, sıradan Romalılarının hayatını anlatarak bu önyargıyı düzeltmeye çalışıyor, fakat bu insanlar hakkında ya da onlar tarafından yazılmış eserler çok nadir bulunuyor. Tavsiyelerden oluşan bu derleme sıradan insanlar hakkında gerçek ve çağdaş hikayeleri içeriyor.”
Ders kitaplarını kullanan insanların yaşadığı döneme dair diğer bir ipucu, halka açık hamamla ilgili bir sahnede görülüyor. Bu hamamlarda önce güreş yapılıyor, sonra kutsal yağ sürülüyor, ve en sonda da saunalara ve sıcak su havuzlarına giriliyordu. İki karakter arasında şöyle bir konuşma geçiyor:
“Önce buhar odasına gidelim oradan sıcak su havasına gideriz.”
“Aşağı in ve üzerime sıcak su dök. Şimdi dışarı çık ve bu açık havada kendini havuza at. Yüz!”
“Yüzdüm.”
Dickey kitaplarla ilgili olarak: “Daha önce bilmediğimiz bir sürü şeyi burada öğreniyoruz. Banyodan çıktıklarında duş alıyorlar ve strigil ile ciltlerindeki kiri kazıyorlar.” dedi. Strigil, güreş gibi aktiviteler sonrasında vücuttaki kiri kazımak için kullanılan metal bir kazıyıcıya verilen isim. Fakat bu kişiler, güreştikten sonra zaten duş almış oluyorlar. Dickey, güreşten sonra, önce yıkanıp sonra kazınmanın tek olası nedeninin, hamamın onları daha da kirli yapmış olma ihtimali olduğunu düşünüyor. Dickey “Banyoların kirli olduğunu biliyorduk, ama bu kadar kirli olduklarını bilmiyorduk” diyor.
The Guardian, Alison Flood, 10 Mayıs 2016
You must be logged in to post a comment Login