900.000 Yıl Önce İnsanlar Neredeyse Yok Oluyor Muydu?

Yaklaşık 900.000 yıl önce atalarımızın neredeyse yok olmanın eşiğine geldiği iddiası, bilim dünyasında kabul görmüyor.

Tüm insanların neredeyse yüzde 99’unun eski bir “darboğaz” sırasında yok olduğu iddia edilmişti. C: Pixabay

2023 yılında yayımlanan tartışmalı bir çalışma, insanlık tarihine dair çarpıcı bir iddia ortaya atarak, türümüzün neredeyse bir milyon yıl önce yok olmanın eşiğine geldiğini öne sürdü. Saygın bilim dergisi Science’da yayımlanan bu araştırma, dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Ancak daha yakın zamanda yapılan veri analizleri, atalarımızın bu kadar dramatik bir yok oluş tehlikesiyle hiç karşılaşmamış olabileceğini düşündürüyor.

FitCoal Modeli ve Bulgular

İlk çalışmanın yazarları, günümüzde yaşayan 3.000’den fazla bireyin genetik tarihini analiz etmek için FitCoal adını verdikleri bir hesaplama modeli geliştirdi. Bu modelle, bireylerdeki mutasyonlar geriye doğru izlenerek genetik varyantların mevcut dağılımını açıklayabilecek nüfus dinamikleri incelendi.

Araştırmacılar, özellikle Afrika kökenli genomlarda, yaklaşık 900.000 yıl öncesine ait bir nüfus “dar boğazı” işareti tespit etti.

(İlgili: 900.000 Yıl Önce İnsanlık Neredeyse Yok Olma Noktasındaydı)

Bulgulara göre, bu dönemde insan topluluklarının yüzde 98,7’si yok oldu ve küresel nüfus sadece 1.280 bireye kadar düştü. Ancak bu dar boğazın Afrika dışındaki genomlarda tespit edilmemesi, çalışmanın güvenilirliği konusunda ciddi sorular doğurdu.

Bilimsel Eleştiriler

Bu bulguları eleştirenlerden biri, Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Aylwyn Scally idi. Scally, FitCoal modelinin eski bir nüfus çöküşüne işaret etmiş olabileceğini, ancak diğer modellerin bu sinyali doğrulayamadığını belirtti.

“Tüm bu yöntemler, mevcut insanların genetik farklılıklarına ve atalarına dayanarak geçmiş hakkında çıkarım yapmaya çalışır” diyen Scally, “Ancak yüz binlerce yıl öncesine gittiğinizde, bu farklılıkların çoğu ortak bir ataya indirgenir. Bu nedenle modern genetik farklar, 200.000 yıl öncesinden daha eskiye dair çok az bilgi verir” dedi.

Scally ve diğer uzmanlar, tarihsel nüfus büyüklüklerini yeniden inşa etmek için kullanılan modellerin – mutation spectrum history inference (mushi) ve multiple sequentially Markovian coalescent (MSMC) gibi – genellikle mutasyon oranlarına ilişkin varsayımlara dayandığını ve bu basitleştirilmiş yaklaşımların güvenilirliğini sınırladığını vurguluyor.

“Gerçeklik, modellerimizin temsil edebileceğinden çok daha karmaşıktır. Bu nedenle yanlış sonuçlar üretmek çok kolay.”

Alternatif Analizler ve Yeni Bulgular

FitCoal modelinin temel bir hesaplama hatası yapmış olabileceğinden şüphelenen bazı bilim insanları, son aylarda kendi analizlerini gerçekleştirdi. Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş bir çalışmada, önerilen dar boğazın mushi ile tespit edilmesinin imkânsız olduğu ortaya kondu. Benzer şekilde, diğer modeller de bu nüfus çöküşünü doğrulamadı. Bu durumun nedenleri tam olarak anlaşılamamış olsa da, FitCoal’un diğer araçlardan farklı bir birleşim oranı kullanmasının etkili olabileceği düşünülüyor.

Bu hafta Genetics dergisinde yayımlanan bir başka çalışma, FitCoal modelinin eski nüfus dinamiklerini doğru bir şekilde modellemek için fazla basit olduğunu öne sürdü. Çalışmanın yazarları, “FitCoal, aslında bir dar boğaz olmadığı durumlarda bile keskin bir dar boğaz olduğunu varsayma eğiliminde. Yani rapor edilen dar boğaz büyük olasılıkla istatistiksel bir hata” diye yazdı.

Araştırmacılar ayrıca, atalarımız gerçekten yok olmanın eşiğine geldiyse, bunun izlerinin tüm modern Afrika dışı popülasyonların genomlarında da görülmesi gerektiğini belirtiyor. Ancak bu izlerin FitCoal tarafından tespit edilmemesi, bulguların yanlış olabileceği şüphesini artırıyor.

Eleştiriler ve Şüpheler

Nüfus çöküşü fikrini ilk kez ortaya atan araştırmacıların çalışmalarını değerlendiren Scally, “Eğer yönteminiz belirli bir sinyali yalnızca sizin tespit ettiğiniz bir durumdaysa, bunun nedenini açıklamanız gerekir. Neden sadece sizin yönteminizin bunu görebildiğini açıklamalısınız. Ancak makalelerinde bunu başaramıyorlar” dedi.

Bu açıklama eksikliği, birçok araştırmacının FitCoal’un güvenilirliğini sorgulamasına ve önerilen nüfus dar boğazının yalnızca istatistiksel bir hata olabileceğini düşünmesine neden oldu. Scally, “Çoğu uzmanın daha olası gördüğü şey, yöntemlerinin verilerdeki belirli bir özelliğe alışılmadık bir şekilde tepki verdiği, bunun da büyük olasılıkla gerçeği yansıtmadığı” diyor.


IFL Science. 19 Aralık 2024.

Makale: Yun Deng, Rasmus Nielsen, Yun S Song. 2024. A previously reported bottleneck in human ancestry 900 kya is likely a statistical artifact. Genetics.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login