7.000 Yıllık Yerleşmede Yüzü ve Boynuzları Olan Kap Bulundu

Polonya’da ilk çiftçilerin yaşadığı 7.000 yıllık yerleşmede, boynuzlu bir insan yüzü tasviri olanı kap bulundu.

C: PAP / Lukasz Gagulski

Keşif, Biskupice’de, uzmanlar tarafından Linear Band Kültürü (LBK) olarak tanımlanan bir topluluğun yaşadığı büyük, tarih öncesi bir yerleşim bölgesinde yapıldı.

Polonya Bilimler Akademisi Botanik Enstitüsü’nden saha çalışması lideri Marta Korczyńska’nın konuyla ilgili şöyle bir açıklamada bulundu: “Bulduğumuz çanak çömlek üzerinde plastik süslemelerle donatılmış, insan yüzünün stilize edilmiş bir tasviri var. Alın bölgesinde boynuzu andıran iki çıkıntısı var.”

(7000 Yıllık Katliam: Yabancılar Kafalarına Vurularak Öldürülmüş)

Gözler ve burun da dahil olmak üzere oldukça sıra dışı olan süslemenin yalnızca bir kısmının bulunduğu belirtiliyor. Bulunan parça yaklaşık olarak 10 cm boyutunda.

C: PAP / Lukasz Gagulski

W. Szafer Enstitüsü’nden proje lideri Dr. Magdalena Moskal-del Hoyo ise şunları söylüyor: “Bugün bu görüntüyü net bir şekilde yorumlayamasak da, böyle olağandışı bir eserin kült bir obje olup, kutsallıkla ilişkili olması muhtemel görünüyor.”

Araştırmaya dahil olan Profesör Marek Nowak’a göre ise bu tür bir eser, yerleşim yeri sakinlerinin, bugünkü Macaristan ve Slovakya dediğimiz bölgelerde yaşayan eski insanlarla temas kurduğunun kanıtı. Bu, yalnızca kırık kabın keşfedilmesiyle değil, aynı zamanda Polonya’da bulunmayan bir hammadde olan obsidyenden yapılmış ürünlerle de görülüyor. Obsidyen, siyah ve parlak yüzeyli volkanik bir cam.

Korczyńska, burada ele geçen parçanın, Polonya’da bulunmuş olan bu türden ilk kap parçası olduğunu söylüyor. Fakat benzer şekilde süslenmiş olan bu tür kaplara, aynı dönemde Slovakya ve Macaristan’da da rastlanıyor. Ancak onların genellikle boynuz tasvirleri yok.

C: PAP / Lukasz Gagulski

Arkeologlar ayrıca obsidyen aletler ve çekirdekler, daha sonra alet yapımında kullanılan taş yongalar ve yongaları vurmak için kullanılan taş bloklar da dahil olmak üzere 3.000’den fazla eser buldular. Bu aletler öncelikle deri, tahta ve kemik işleme aletleri ve orak-bıçaklar olarak kullanıldı.

Arkeologların yanı sıra botanik alanında uzmanlar da bu projede yer aldı. Dr. Moskal-del Hoyo, “Botanik Enstitüsü çalışanlarının arkeolojik araştırma yapması şaşırtıcı olabilir. Ancak bu disiplinlerarası projede seramik ve diğer eserlerin yanında bulunan bitki kalıntıları, maddi kültür ve eski gelenekler hakkında oldukça önemli bilgi kaynakları olmasına rağmen çoğunlukla gözden kaçar.” diye belirtiyor.

Erken Neolitik döneme (çiftçiliğin başladığı zaman) kadar uzanan alanlardaki bitki kalıntılarına, kazı liderleri tarafından nadiren önem verildiğini ve yine nadiren incelendiğini de sözlerine ekliyor.

Ona göre önemsenmeyen bitki kalıntıları, dönemin insanları ve mahsulleri hakkında çok önemli bilgiler sağlayabilir.


Science in Poland. 31 Ağustos 2020.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Arkeoloji bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji öğrencisi. Sosyoloji yüksek lisansı icin hazırlanıyor.

You must be logged in to post a comment Login