Sanal dünya, Bryn Celli Ddu’nun altın çağının küp tabanlı bir canlandırmasını yapmanın haklı gururunu yaşıyor.
Gelecekteki turistler, girişimci bir arkeolog ve onun 11 yaşındaki kızı sayesinde inşa etme, tasarlama ve mücadele etme türündeki popüler video oyunu “Minecraft” aracılığıyla Bryn Celli Ddu taş yapıtını ve mezarını keşfedebilecek.
Normalde, Kuzey Galler’deki Anglesey adasında bulunan bu arkeolojik alana, kazıları gözlemlemesi ve hatta kazılarda yer alması için okul çağındaki çocuklar davet edilerek halk katılımı sağlanıyordu, ancak COVID-19 salgını nedeniyle eğitimciler biraz daha yaratıcı olmak zorunda kaldı. Bu araştırmacılardan biri olan Manchester Metropolitan Üniversitesi’nden arkeolog Ben Edwards, iddialı bir sanal yapı projesine girişmek için evde geçirdiğimiz bu ekstra zamanı kullanmaya karar verdi.
(Kafası Kazığa Geçirilmiş 8.000 Yıllık Adamın Yüzü Canlandırıldı)
BBC News’ten George Herd’e verdiği röportajda, “Minecraft’ta bir şeyler yapmak bir süredir hep aklımdaydı.” diyor Edwards. “Asla büyük bir önceliğim değildi fakat şimdi sokağa çıkma yasağının, Paskalya tatilinin olduğu ve evde eğitime devam ettiğimiz bir dönemdeyiz. Bella’ya, ‘Şuna bir şans verelim mi?’ dedim.”
Geçen ay ücretsiz olarak piyasaya sunulan bu Minecraft evreni, oyunun hem ticari hem de eğitim amaçlı sürümleriyle uyumlu. Dosyayı yükledikten sonra oyuncular kendilerini bir tarafta tümsekli bir tepede yer alan mezara ve diğer tarafta kaya sanatıyla kaplı alana doğru giden bir toprak yolda buluyor. Çiçeklerle donatılmış alanın yakınında bir at dolaşıyor.
5.000 yıllık mezar, sanal dünyanın merkez noktası görevi görüyor. Galler hükümetinin internet sitesine göre, arkeologlar ilk olarak 1928 yılında alanda detaylı bir kazı çalışması gerçekleştirdi. Yapının uzun girişi, arkeologların ok ucu, kuvars, boncuk, midye kabuğu, yanmış ve yanmamış insan kemikleri bulduğu çokgen bir odada sona eriyor.
Brynn Celli Ddu mezarı, taşlarla çevrili, dini törenlerin gerçekleştirildiği çember bölgenin merkezinde yer alıyor. Yaz gün dönümünde güneş doğduğunda, güneş ışınları geçitle aynı hizaya gelerek odayı aydınlatıyor. Mezarın ilk kazıldığı zamandan bu yana geçen on yıllar içinde, bulunan taş sütunların birkaçı müzelere gönderilip, yerine kopyaları yerleştirildi. Atlas Obscura sitesine göre, mezar odasını çevreleyen höyük de sonradan yapılan bir canlandırma.
Edwards’ın British Archaeological Jobs and Resources (BAJR) adlı haber sitesine söylediğine göre, Minecraft’ta anıtın yeniden inşa edilmesi “bölgeyi Neolitik Çağ’da nasıl gözüküyorsa o şekilde inşa etme özgürlüğü” veriyor. “Tepeleri, ağaçları ve nehirleri tamamiyle doğru şekilde inşa edebiliyoruz, bu daha önce hiç yapmadığımız bir şey.”
Minecraft, farklı malzemelerden yapılmış küplerle bir şeyler inşa ederek oyuncuların sanal manzaralarını değiştirmelerine olanak sağlayan bir oyun. İnşaat projeleri, ev yapımından tutun, Bryn Celli Ddu modelinde gördüğümüz Neolitik bir eve, tepe ya da yol yapına kadar farklılık gösterebiliyor. Edwards’ın BBC News’e söylediğine göre, bölgeyi canlandırırken en çok zaman alan şey ağaçları tek tek yerleştirmek.
Edwards’ın yarattığı Minecraft dünyasında, arkeologların başlangıçta odanın içinde bulduğu bir taş sütun, dört kurgan (başka bir deyişle mezarın yakınında kasıtlı olarak yığılmış kaya yığını) ve kaya sanatı panelleri öne çıkıyor. Bölgeyi çevreleyen bilgilendirici tabelalar, tarihi detaylara dikkat çekiyor: Örneğin, yolun ormanlık bölümündeki bir tabelada, Neolitik insanların ağaçları kesmek için taş balta kullandığı yazıyor.
Tarihi bölgeye rehber eşliğinde turlar düzenleyen arkeolog Ffion Reynolds BBC News’e, “İnsanlara dijital bir Bryn Celli Ddu deneyimi yaşatmanın yaratıcı yollarını arıyorduk.” diyor. “Bu yöntem, okullarla ilişkimizi sürdürmenin ve onlara dijital ‘ziyaret’ imkanı sunmanın bir yoluydu.”
BAJR ile konuşan Edwards, “Yerel okullarla bağlantımızı sürdürmek ve öğretmenlere bu oldukça zor zamanda yardımcı olabilmek adına dijital içerik oluşturmak bizim için çok önemliydi, bu yüzden canlandırmanın hem Galce hem de İngilizce sürümünü hazırladık.” diyor.
Smithsonian Magazine. Theresa Machemer. 8 Temmuz 2020.
You must be logged in to post a comment Login