Geçtiğimiz yıl bir antik Yunan savaşçısının mezarında, güzelce işlenmiş altın yüzüklerden ve değerli taşlardan oluşan bir hazine ortaya çıkarılmıştı. Bugün, Arkeologlar bulunan hazinenin Girit Adası ve dolaylarından yağma edilmediğini, altın eserlerin savaşçının kendi kültürüne ait olduğunu düşünüyor.
İktidar yüzükleri olarak addedilen bu altın yüzüklerin, Pilos’un ( Savaşçının mezarının da bulunduğu Yunanistan’ın güneybatısındaki bir kasaba) yerel halkını yöneten seçkin sınıfın iktidarını temsil eden bir gösterge olduğu düşünülüyor.
Mezar dramatik bir tarihsel sürece, Girit Minos kültürünün Güney Yunanistan’daki uzantısına, anakarada Miken Uygarlığının temellerinin ilk atıldığı zamana ışık tutuyor. Akhilleus, Agamemnon ve Odysseus gibi Homerik kahramanlara ev sahipliği yapan Miken Uygarlığı, MÖ. 1200 yılından kısa bir süre sonra çökmesine rağmen, 700 yıl sonra ortaya çıkacak olan Klasik Yunan döneminin müjdecisi oldu.
Geçtiğimiz yıl Cincinnati Üniversitesi’nden evli bir arkeolog çift olan Jack L. Davis ve Sharon R. Stocker tarafından bulunan mezar, diğer arkeologlarca son yarım yüzyılda Yunanistan’da bulunmuş olan en zengin mezarlardan biri olarak tespit edildi. Savaşçı, mezarın etrafında bulunan bir çömlekten elde edilen tarihlendirmelere göre MÖ. 1450 dolaylarında gömülmüştü. Johannesburg’daki Witwatersrand Üniversitesi’nden Lynne Schepartz ve Tobias Houlton savaşçının yüzünü kafatasından yola çıkarak yeniden canlandırdı.
Mezarda bulunan altın yüzüklerin, işlenmiş değerli taşların ve diğer buluntuların Minos kültüründen izler taşıyor olması, bir müddet boyunca arkeologları, bulunan kıymetli eşyaların Girit üzerine yapılan akınlardan elde edilen yağma malları olduklarını düşünmeye sevketti.
Diğer buluntuların yanı sıra ele geçirilmiş olan bir bronz ayna ve 6 adet fildişi tarak, bir savaşçının mezarında bulunmasından ötürü arkeologları şaşırtan bir detaydı. Ancak antik Yunan savaşçıları uzun saçlı olmaları ile biliniyordu ve özellikle Spartalı savaşçılar, savaşlardan önce taradıkları uzun saçları ile nam salmışlardı. Ayna ise ritüel bir öneme sahip olabilirdi. Öyle ki altın yüzüklerden birinin üzerinde tasvir edilmiş olan bir tanrıça figürü, elinde benzer türden bir ayna tutuyordu.
Hem mezarda bulunan hem de altın yüzüklerin üzerinde tasvir edilen buluntulardan bir diğeri ise, bir asa idi. Mezarda bulunan bükümlü metal parçanın ilk görüşte bir et kancası olabileceği düşünülmüştü. Ancak üzerinde yapılan incelemeler sonucu bunun, üzerine bir soket ve çivi deliği yardımıyla boynuzlu bir hayvan başı (muhtemelen bir boğa) monte edilmiş bir asa olduğu anlaşıldı. Dahası, bu altın yüzüklerden birinin üzerinde tasvir edilen sahnede, bir tanrıça bu asaya benzer bir asayı elinde tutmaktaydı. Asa yüksek bir ihtimalle, savaşçının dini ya da dünyevi bir otoriteye sahip olduğunu gösteriyor.
Arkeologlar bu savaşçının ve onu gömen kimselerin Minoslu mu yoksa Minos kültürünün etkisi altında kalmış Mikenler mi olduklarını henüz kesin olarak bilemiyorlar. “Kim olurlarsa olsunlar, bu insanlar Minos Kültürü’nü anakara ile tanıştıran ve Miken kültürünü şekillendiren kimselerdi” diyen Dr. Davis, bu insanların muhtemelen Minoslular gibi giyindiklerini ve evlerini Girit’te kullanılan tekniklerle inşa ettiklerini belirtiyor. Dr. Davis, “Bu savaşçı gösteriyor ki en başından beri anakarada Minos Kültürü’nden haberdar olan insanlar vardı ve bu insanlar bu kültürün ögelerini kendi iktidarlarını kurabilmek gibi belirli bir amaç uğruna buraya getirdiler” diyerek sözlerine devam ediyor.
Savaşçının ölümünden yarım yüzyıl sonra, MÖ 1450 dolaylarında bu iktidar, Messinya bölgesi de dahil olmak üzere 20 önemli yerleşim yeri üzerinde yayılma gösterdi. Bu bölgede yaşayan herkes Pilos’taki ‘Nestor Sarayı’nda hüküm süren yerel Miken Hükümdarlarına vergi veriyordu.
Texas Üniversitesi’nden bir bronz çağ uzmanı olan Cynthia W. Shelmerdine, savaşçının mezarında bulunan yüzüklerin ve mühürlenmiş değerli taşların, idari ve politik bir gücün temsili olduğu noktasında diğer bilim insanları ile hemfikir olduğunu belirtiyor. Shelmerdine, yüzüklerin, Minos usulü mühürleme yöntemi ile işlem görmüş olsun ya da olmasın, idari bir erki işaret ettiğinin açık olduğunu söylüyor ve sözlerine şu şekilde devam ediyor, “Kimler tarafından kazılmış olursa olsun , Mezar, anakaradaki seçkin sınıfın Girit’teki elit sınıfla yakından ilişkili olduğunu gösteren diğer delillere uyuyor “.
Mikenler görkemli dönemlerinin sonuna dek, boğanın üzerinden atlayan jimnastikçiler gibi Minos kültürünün ögelerini kendi idari ve sanat geleneklerinde kullanmaya devam ettiler. Ancak klasik dönemlerde Minos kültürünün hatırası giderek soldu ve Minotaur’u nasıl öldüreceğini ve labirentten nasıl kaçacağını Theseus’a anlatan Minos Kralı’nın Kızı Ariadne’nin mitinde yaşamaya devam etti.
NY Times, 3 Ekim 2016
You must be logged in to post a comment Login