Bugüne kadar birçok Kuzey Avrupa ülkesindeki bataklıklarda bulunan 2000 yıllık cesetler, hala gizemini koruyor.
Çeşitli nedenlerle bataklığa atılmış olabilecek bu insanlar, bataklığın sağladığı asidik ortam sayesinde günümüze kadar şaşırtıcı derecede iyi korunarak ulaştı. Arkeologlar bu Demir Çağı insanlarının kurban olarak boğazlarının kesildiğine ve bataklığa atılarak tanrılara sunulduğuna inanıyor. Bazı uzmanlar ise onların mahkum ya da göçmen olabileceğini iddia ediyor.
Oldukça fazla sayıda bataklığa sahip Danimarka, aynı zamanda en fazla bataklık cesedinin bulunduğu ülke. Buradaki cesetler bataklık yosunlarının ürettiği asitler sayesinde 2000 yıldır bozulmadan günümüze kadar ulaşmış. Bu cesetlerin çoğu Danimarka’da hala bataklık kömürünün kullanıldığı 1800 ila 1960 yılları arasında bulundu.
Hem kadın hem de erkeklere ait bu cesetler üzerinde yapılan araştırmalar, bu insanların boğazlarının kesilerek öldürüldüğünü ortaya çıkardı. Danimarka’da Demir Çağı’nda henüz yazı olmadığı için bu insanların neden öldürüldüğü konusunda kesin bir bilgi yok. Fakat o dönemlerde ölülerin çoğunun yakıldığı biliniyor. Dolayısıyla bataklık cesetleri diğerlerinden bir şekilde farklılık gösteriyor. Bataklıklara aynı zamanda köpekler de kurban edilip atılabiliyor. 2015 yılında Danimarka’daki bir bataklıkta MS. 250 yıllarına ait 13 köpek cesedi bulunmuştu ve köpeklerden birinin boynunda bir çelenk vardı.
Bataklık kömürü çıkarmak için 1835’te yapılan kazılarda bulun Harald Bataklığı Kadını da bu örneklerden biri. Radyoaktif karbon yöntemiyle 2200 yıl öncesine ait olduğu tespit edilen bu kadının bedeninin yanında bir pelerin vardı ve çıplak haldeydi. Boynundaki izler boğulduğunu gösteriyordu. Midesinde ise darı ve böğürtlen kalıntıları vardı. Kulağından alınan DNA örnekleri ile ilerleyen zamanlarda daha fazla bilgi edinilecek.
Danimarka’nın Moesgaard Müzesi’nde ise bir başka bataklık cesedi, Grauballe Adamı sergileniyor. 1952’de bulunan bu bataklık cesedi sanki doğal bir yoga pozisyonunda oturuyor. Yüzü ve derisi günümüze kadar hiç bozulmamış. Birçok bataklık cesedi gibi Grauballe Adamı’nın da saçları ve derisi, bataklıktaki bir kimyasal tepkime nedeniyle kızıla dönmüş. Grauballe Adamı dizleri üzerine çökmüşken, arkasındaki biri tarafından boğazı bir kulağından diğerine kadar kesilmiş. Sonra da özenli bir şekilde bataklığa yerleştirilmiş.
2400 yıl önce kurban edilerek bataklığa atılan Tollund Adamı da oldukça ilgi çekici bataklık cesetlerinden biri. Çoğu diğer bataklık kurbanı gibi Tollund Adamı da boynundan asılarak öldürülmüş. Boynundaki örülmüş ip ise hala duruyor. 1950 yılında bulunan Tollund Adamı’nın kaşları, burnu, yüzü hala canlı gibi gözüküyor.
Tollund Adamı ile benzer şekilde ve aynı dönemlerde öldürülerek bataklığa atılan bir diğer kişi ise Elling Kadını. 90 cm uzunluğundaki kızıl saçları iplerle bağlanmış.
BBC
You must be logged in to post a comment Login