Atalarımız, gerçekten de dik yürüyen ve muhtemelen alet yapan küçük insan benzeri türlerle birlikte yaşamış.
Paranthropus robustus türüne ait bir kalça kemiği, bu eski homininlerin de dik yürüdüğünü ortaya çıkardı.
Bu keşif, sadece bizimle olan benzerliklerini doğrulamakla kalmıyor, aynı zamanda Paranthropus’un ne kadar küçük olduğunu ve yaşadığı yırtıcılarla dolu dünyada ne kadar savunmasız olabileceğini de gösteriyor. Üstelik, bu bulgu türün üreme ve sosyal yapısıyla ilgili mevcut anlatıyı da karmaşık hale getiriyor.
Paranthropus robustus: Gizemli Bir Hominin
Paranthropus robustus, 1938’de Güney Afrika’da bulunan fosillerle tanımlandı. Bugüne kadar Johannesburg yakınlarındaki İnsanlığın Beşiği bölgesinde altı mağarada keşfedildi. Ancak fosil kayıtları ağırlıklı olarak kafatasları, dişler ve çenelerden oluştuğu için, bilim insanları beyin kapasiteleri hakkında pek çok bilgi edinmiş olsa da duruşları ve yaşam tarzları hakkında çok az şey biliyordu.
Bu yüzden Swartkrans Mağarası’nda bulunan kalça, uyluk ve kaval kemiği, bilim dünyası için büyük önem taşıyor. Burası, Paranthropus robustus ile Homo türüne ait fosillerin ilk kez birlikte bulunduğu yerdi. Yeni keşfedilen kemikler, bizimkine benzer yapıya sahip küçük bir bedenin parçalarıydı. Bu da Paranthropus robustus’un, ağaçlarda yaşamaya daha uygun bir duruşa sahip olmaktan ziyade, dik yürüyen bir tür olduğunu kanıtladı.
(İlgili: İnsan Atası Lucy, En Az 4 Diğer Proto-İnsan Türüyle Birlikte Yaşadı)
Paleoantropolojide birçok konu gibi, Paranthropus’un bilimsel sınıflandırması da uzun süredir tartışmalı. Bazı araştırmacılar, bu türü Australopithecus cinsine dahil etmek gerektiğini savunuyordu. Ancak en ünlü Australopithecus bireyi olan “Lucy”nin (Australopithecus afarensis) hala kısmen ağaçlarda yaşadığı düşünüldüğünde, bu yeni bulgular Paranthropus robustus’un bağımsız bir cins olarak kabul edilmesini güçlendiriyor.
Boyut Olarak Küçük, Tarih Olarak Büyük Bir Keşif
Yeni keşfedilen birey sadece 103 cm boyundaydı ve yaklaşık 27 kg ağırlığındaydı. Genellikle fosil çalışmalarında bir çocuğun kemiğini yetişkin bir birey sanma riski var, ancak bu bireyin genç bir yetişkin olduğuna inanılıyor.
Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden Profesör Travis Pickering, “Bu bireyin, muhtemelen bir dişi, öldüğünde sadece bir metre boyunda ve 27 kg olduğu tahmin ediliyor” diyor.
Bu, onu diğer küçük hominin türlerinden bile daha minyatür yapıyor. Örneğin, “Lucy” (Australopithecus afarensis) yaklaşık 3,2 milyon yıl öncesine ait ve daha büyüktü. “Hobbit” (Homo floresiensis) yaklaşık 90.000 yıl önce yaşadı ve Paranthropus robustus’tan daha iriydi. Paranthropus boisei (Paranthropus cinsinin bir diğer üyesi) çok daha büyük bir türdü.
Savunmasız Bir Tür müydü?
Swartkrans Mağarası çevresi, devasa sırtlanların ve kılıç dişli kedilerin yaşadığı bir bölgeydi. Paranthropus’un kemiklerinde ise modern leoparların bıraktığına benzer diş izleri bulundu.
Bu kadar küçük bir yaratık, bir leoparın tercih ettiği av boyutuna neredeyse mükemmel bir şekilde uyuyordu ve taş aletler bile onları yırtıcılara karşı yeterince koruyamamış olabilir. Ancak Paranthropus robustus yine de bir şekilde hayatta kalmayı başardı.
Pickering, bu konuda şunları söylüyor: “Bu birey bir avcının kurbanı olmuş olabilir, ancak bu tüm türün savunmasız olduğu anlamına gelmez. Paranthropus robustus’un Güney Afrika’da bir milyondan fazla yıl hayatta kaldığını biliyoruz.”
Yeni keşfedilen kalça ve bacak kemikleri, Paranthropus robustus’un uzun süreli varlığının erken dönemi olan 2,3 ila 1,7 milyon yıllık bir tabakadan geliyor.
Paranthropus Taş Aletler Yapıyor muydu?
Paranthropus robustus fosilleri genellikle taş aletlerle birlikte bulunuyor. Ancak bilim insanları, bu aletleri gerçekten Paranthropus’un mu yoksa aynı bölgede yaşayan Homo ergaster’in mi yaptığı konusunda hâlâ emin değil.
Dik yürümenin, bir türün alet yapımına olan yatkınlığını kesin olarak kanıtlamasa da, dört ayak yerine iki ayak üzerinde yürümenin elleri serbest bırakarak taşıma ve üretim gibi faaliyetlere olanak tanıdığı biliniyor.
Cinsiyet ve Sosyal Yapıya Dair Yeni Bir Bilmece
Paranthropus robustus’un kafatasları ve dişleri belirgin iki farklı boyutta bulunuyor. Fosillerin cinsiyetleri kesin olarak belirlenemese de, bilim insanları erkeklerin dişilerden çok daha büyük olduğu hipotezini öne sürüyor.
Bu tür bir cinsel dimorfizm (cinsiyetler arası boyut farkı), örneğin gorillerde olduğu gibi, genellikle dominant bir erkeğin birden fazla dişiyle çiftleştiği sosyal yapılarla ilişkilendirilir.
Ancak yeni bulunan birey, bu teoriyi sorgulatıyor. Tahmini ağırlığı, erkekler için yapılan tahminlerin (32 kg) ve dişiler için yapılan tahminlerin (24 kg) tam ortasında yer alıyor.
Ayrıca, kemiklerin bazı kısımları erkek homininlere, bazıları ise modern insanlarda daha çok dişilerde görülen özelliklere sahip. Fakat bu belirteçlerin Australopithecus türleri için geçerli olmayabileceği de biliniyor.
IFL Science. 7 Mart 2025.
Makale: Pickering, T. R., Cazenave, M., Clarke, R. J., Heile, A. J., Caruana, M. V., Kuman, K., … & Heaton, J. L. (2025). First articulating os coxae, femur, and tibia of a small adult Paranthropus robustus from Member 1 (Hanging Remnant) of the Swartkrans Formation, South Africa. Journal of Human Evolution, 201, 103647.
You must be logged in to post a comment Login