Peru’da bulunan gravürler, 2.000 yıl önce halüsinojenik bitkiler içeren şaman ritüelleri sırasında icra edilen müziği temsil ediyor olabilir.
Zikzak çizgiler ve diğer geometrik formlarla çevrelenmiş, dans ediyormuş gibi görünen insan figürlerinden oluşan gizemli sanat, somut yorumlardan kaçıyor, ancak yeni bir analiz bu soyut şekillerin katılımcıları psikedelik yolculukları sırasında başka boyutlara taşıyan şarkıları tasvir edebileceğini öne sürüyor.
İspanyol öncesi tasarımlar, Güney Amerika’nın en zengin kaya sanatı koleksiyonlarından birini barındıran Toro Muerto’da bulunabiliyor. Bir çöl vadisi olan bu alan, yaklaşık 2.600 tanesinde eski gravürler bulunan binlerce kayayla kaplı.
(İlgili: Bu Çocuk Kurban Edilmeden Önce Psikoaktif Kaktüs Yemiş)
Yeni bir çalışmada çizimleri anlatan araştırmacılar, sanat eserlerinin, bölgede benzersiz olan, dans eden insan figürlerinin (danzantes olarak bilinir) neredeyse ezici bir tekrarını ve çoğunlukla dikey zikzak, bazen eşlik eden noktalar veya dairelerle birlikte genişlikleri değişen düz ve kıvrımlı çizgiler biçimindeki olağanüstü geometrik desen birikimini içerdiğini açıklıyor. Bu zikzakları yorumlamaya yönelik önceki girişimler, bunların yılanları, şimşekleri veya suyu temsil edebileceğini ileri sürmüştü; ancak çalışma yazarları bunların alternatif bir anlama sahip olabileceğine inanıyor.
Araştırmacılar hipotezlerini oluşturmak için Toro Muerto’daki çizimler ile Kolombiya Amazon’undaki Tukano kültürünün geleneksel sanat eserleri arasındaki çarpıcı benzerliklere dikkat çekiyorlar. İkincisindeki geometrik tasarımlar, binlerce yıldır Yerli Amazon toplulukları tarafından ritüel olarak tüketilen halüsinojenik ayahuasca içkisinin neden olduğu vizyonlarla ilişkilendiriliyor.
Bu ritüellerin antropolojik analizleri, icaros olarak bilinen şarkıların şamanlar tarafından tanrılarla iletişim kurma ve ruhsal evrende yolculuk yapma aracı olarak söylenmesiyle müziğin önemini defalarca vurguladı.
Şaşırtıcı bir şekilde, Tukano sanat eserlerindeki zikzakların önemi üzerine yapılan araştırmalar, Tukano’ların bunları ritüelin ayrılmaz bir parçası olan, aynı zamanda etken güce sahip olan ve efsanevi başlangıç zamanına aktarım için bir ortam oluşturan şarkıların temsillerini gördüğünü ortaya çıkardı.
Başka bir deyişle, Tukano bağlamında bu şekiller, ritüel katılımcılarını ayahuasca’nın etkisi altında büyüleyen ve onları atalarının mitolojisine yeniden bağlanabilecekleri bir “paralel dünyaya” ulaştıran şamanik müziği tasvir ediyor.
Aynı yorumu Toro Muerto’daki sanat eserlerine de uygulayan çalışma yazarları, dalgalı çizgilerle çevrelenen merkezi danzante’nin aslında şarkılarla ‘çevrelendiğini’ ve şarkıların (aynı anda enerji ve gücü bünyesinde barındıran) başka bir dünyaya geçişin kaynağı olduğunu öne sürüyor.
Teorilerinin biraz spekülatif olduğunu kabul eden araştırmacılar, yine de bu İspanyol öncesi çizimlerin, kültürün grafiksel olarak anlaşılması zor bir alanını, şarkı söylemeyi ve şarkıları resmettiği sonucuna varıyor.
Bu müzikal tasvirlerin ardındaki daha derin anlamlara değinen araştırmacılar, şamanın vizyoner yolculuğunda keşfettiği mekanı kozmosun oluşturduğunu, dalgalı ve zikzak çizgilerin ise hem onu paralel gerçekliğe götüren şarkıların hem de o öteki dünyada olma hissinin görselleştirmeleri olabileceğini açıklıyor.
IFL Science. 5 Nisan 2024.
Makale: Rozwadowski A, Wołoszyn JZ. 2024. Dances with Zigzags in Toro Muerto, Peru: Geometric Petroglyphs as (Possible) Embodiments of Songs. Cambridge Archaeological Journal:1-21.
You must be logged in to post a comment Login