Ölmüş insan kemiklerinin konulduğu saklama yerleri olan Ossa’lar, insan iskelet kalıntılarının saklanması için yapılmış sandık, kutu, yapı, kuyu ya da alanlardır.
Kemiklerin topluca saklandığı bu uygulama, gömülme alanlarının kısıtlı olduğu yerlerde sıklıkla kullanılıyordu. Ölmüş kişi ilk önce geçici bir mezara gömülüyor, birkaç yıl sonra ise iskelet kalıntıları çıkarılarak bir kemik saklama mekanına yerleştiriliyordu. Kemik saklama mekanları sayesinde, bir alana birden fazla kişi gömülebiliyor ve bu sayede tek bir tabutun kaplayacağı alan düşünüldüğünde daha az alan işgal edilmiş oluyordu. Bu mekanlardan en ilginç sekiz tanesini sunuyoruz;
Sedlec kemik saklama alanı, Çek Cumhuriyeti’nin Sedlec kasabasında, All Saints mezarlık kilisesinin altında bulundu. Kilisede, 40.000 ila 70.000 arasında insan kalıntısı olduğu tahmin ediliyor. Bu kemiklerin çoğu, şapelin dekorasyon ve döşemelerini oluşturmaları için artistik bir biçimde düzenlemiş. Çan şeklinde dört adet devasa yığın şapelin köşelerini kaplarken, içinde insan vücudundaki tüm kemiklerden en az bir tane bulunan bir “kemik avize” de yer alıyor
Kapuçin Mahzen Mezarları 1626 yılında Papa 8. Urbanus tarafından yaptırılan, Santa Maria della Concezione dei Cappuccini, yani ‘’Kapuçinlerin Kutsal Bakire Meryem’i’’ kilisesinin altında yer alıyor.
Kemikler, Kardinal Antonio Barberini‘nin emriyle Via dei Lucchesi‘deki manastırdan çıkarılmış ve duvarlara dekoratif olarak Barok ve Rokoko stilinde yerleştirilmişler. Burada, Roma Katolik Kilisesi’nin kiliselerin altına gömülmeye izin verdiği yıllar olan 1500- 1870 yılları arasında gömülmüş olan 4,000 civarı rahibin kalıntıları olduğuna inanılıyor.
Brno Kemik Saklama Alanı, Çek Cumhuriyeti’nin Brno şehrinde, St. James Kilisesinin altında yer alıyor.
Kuruluşu 17. yüzyıldan 18. yüzyıla uzanmakla beraber, yapıda yaklaşık olarak 50,000’den fazla kişinin kalıntıları olduğu tahmin ediliyor. Böylelikle, Avrupa’nın ikinci en büyük kemik saklama yeri sayılıyor. Bu mekan, 2001 yılında şehir merkezinde yapılacak olan bir inşa için yürütülen arkeolojik kazılar sonucunda bulundu.
Capela dos Ossos, Portekiz, Evora’da, St.Francis Kilisesi’nin girişinin yanında yer alıyor.
The Capela dos Ossos, 16. yüzyılda, çağın Karşı Reform ruhuyla, kardeşlerini tasavvura teşvik etmek ve yaşamın geçici olduğu mesajını aktarmak amacıyla, Fransiskan bir rahip tarafından kuruldu.
Çeşitli kiliselerin içindeki düzinelerce mezardan getirilmiş olan rahip iskeletlerinin sayısının 5.000 civarında olduğu tahmin ediliyor.
St. Bartholomews Kilisesi’nin Kafatası Şapeli Kudowa-Zdrój, Polonya’da yer alıyor.
1776 yılında yerel cemaat rahibi tarafından kurulan, 30 yıl savaşlarında(1618–1648), Üç Silezya Savaşında (1740–1763) ölenler ve veba, frengi, kolera salgını ve açlık gibi talihsiz nedenlerle ölmüş olanların bulunduğu kitlesel bir mezar. Duvarlar 3,000 kafatasıyla süslenmiş olup, diğer 21.000 kişi ise mahzende defnedilmiş.
Paris Yeraltı Mezarı ya da Catacombes de Paris; Fransa’da yer alan ve yeraltında yapılmış bir kemik saklama mekanı.
Place Denfert-Rochereau’daki eski şehir giriş kapısının güneyinde yer alan bu kemik saklama mekanları, tarihi taş madenlerinin renöve edilmiş mağara ve tünellerini dolduran 6 milyon insan kalıntısı bulunduruyor. 18. yüzyılın sonunda açıldıktan sonra, zamanla ‘Dünyanın En Büyük Mezarı’ olarak ünlendi.
Fleet Sokağı Kemik Saklama Alanı, İngiltere’de St. Brides Kilisesi’nin mahzen mezarlarının içinde yer alıyor. 1950’li yıllarda kilisede yapılan kazılar sonucunda, kilisenin ortaçağa ait mahzen mezarında yüksek sayıda iskelet kalıntıları ve mahzen kemik saklama kısmında defnedilmiş kişiler ortaya çıktı.
St. Brides mahzen mezarlarında bulunan iskelet kalıntıları, Büyük Londra Yangını’ndan sonra, Wren kiliseyi tekrar inşa ettiğinde mahzende gömülü olan 227 kişinin detaylı biyografik verilerini bir araya getirebilmek açısından eşsiz ve çok değerli.
San Bernardino alle Ossa, Milano’da, Barok stilinde dekore edilmiş kemik mezarıyla ünlü bir kilise.
1210 yılında, bitişik mezarlıkta yer kalmayınca, kemikleri saklamak için inşa edilmiş. 1269’da bir kilise eklenmiş, 1679’da yenilenmiş ve 1712’de bir yangın yüzünden tahribata uğramış. Eski kiliseye, daha büyük bir kilise eklenmiş ve Siena’lı Aziz Bernardino’ya adanmış.
Çatı kemeri, 1695 yılında Sebastiano Ricci tarafından Triumph of Souls and Flying Angels (Ruhların Zaferi ve Uçan Melekler), ile freskolanmışken, pandantiflerde Kutsal Bakire, St. Ambrose, St. Sebastian ve Siena’lı St. Bernardino resmedilmiş. Niş ve kapılar ise kemiklerle, Rokoko stilinde dekore edilmiştir.
Heritage Daily.
You must be logged in to post a comment Login