Yenikapı Batıkları Gemi Yapım Tarihini Aydınlatıyor

2004’te meşhur Marmaray inşaatı sırasında Yenikapı’da bulunan 37 Bizans gemi batığı adeta tarihi bir hazine sunuyor. Bizans’taki adıyla Konstantinopol’ün Theodosius limanında bulunan gemi batıklarının tarihleri 5. ve 11. yüzyıllar arasında değişiyor. Arkeologlar, bulunan gemi batıklarının çok iyi korunmuş olduğunu söylüyor.

Texas A&M Üniversitesi Deniz Arkeoloji Enstitüsü’nden Cemal Pulak “Daha önce hiç bu kadar iyi korunmuş, bu kadar çok ve bu kadar farklı tipte gemi aynı noktada bulunmamıştı” dedi. Yeni yayınlanan bir raporda enkazlardan 7. yy ile 10. yy arasına tarihlenen 8 tanesi incelendi. İncelemeler sonunda o zamanki gemi yapımcıların tahmin edilenden çok daha karmaşık yöntemler kullandığı anlaşıldı.

Araştırmacıların incelediği bütün gemilerde iki farklı gemi yapımı yönteminin özellikleri bir araya getirilmiş. Bir yöntemde, önce geminin dış kaplaması inşa edilirken, diğer yöntemde önce geminin iskeleti inşa edilip döşeme tahtaları sonra ekleniyor. Yapılan araştırmalar, 7.yy’a gelindiğinde “önce kaplama” yönteminden “önce iskelet” yöntemine geçişin çoktan başlamış olduğunu gösterdi.

“Titiz ve zaman alıcı çalışmalar sonucu bu gemilerin nasıl inşa edildiğini, değiştirildiğini, tamir edildiğini ve kullanıldığını sonunda anlayabiliyoruz. Gemi yapımcılarının düşüncelerini, tasarı ve tasarıyı hayata geçirme süreçlerini keşfederek bilim ve mühendislik tarihi hakkında daha çok bilgi sahibi olmaya çalışıyoruz” dedi Cemal Pulak.

İncelenen sekiz gemiden altısı başlıca ya da tamamen bir yelken ile itilen “yuvarlak gemi”ler olarak sınıflandırıldı. Bu gemilerin uzunluğu 8 metre ile 14.7 metre arasında, genişliği ise 2.5 metre ile 5 metre arasında.

İncelenen diğer iki gemi, uzun ve kürekle idare edilen, 30 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde olan kadırgalardı. Yenikapı’da bulunan 37 gemi batığından 6 tanesi Bizans kadırgaları ve bu kadırgalar raporda “Bizans dönemine tarihlenen türlerinin ilk gemi batığı örnekleri” olarak tanımlanıyor. Bu keşiften önce Bizans kadırgaları sadece yorumlaması güç olan kitaplardan ve bu döneme tarihlenen sanat eserlerinden biliniyordu. Bu yüzden Yenikapı’da bulunan iyi korunmuş bu kalıntılar Bizans gemilerinin araştırılmasından önemi bir rol oynuyor.

Pulak: “Kısa zaman öncesine kadar, Bizans gemileri hakkındaki bilgilerin çoğu Akdeniz’de kazılan birkaç orta boydaki açık deniz gemisinden edinilmişti. Yenikapı’da ise hepsi direkt olarak başkent Konstantinopolis’e ait olan küçük sandallar, balıkçılık tekneleri, hizmet gemileri hatta donanma gemileri gibi geniş bir yelpazede gemiler açığa çıktı” dedi.

Pulak, gemilerin sergilenebilmesi için İstanbul’da büyük bir müzenin yapılmasının planlandığını ama kalasları her geminin gövdesine yeniden yerleştirmenin uzun yıllar alabileceğini söyledi. Araştırma sonuçlarının sunulduğu rapor 8 Aralık’ta “International Journal of Nautical Archaeology” (Uluslararası Deniz Arkeolojisi Dergisi) dergisinde yayınlanmıştı.

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply