Tarım Devrimi İnsanlık Tarihinin En Büyük Hatası mıydı?

Günümüzden yaklaşık 12.000 yıl önce ilk çiftçi topluluklar ortaya çıktı ve türümüzün tarihini temelinden değiştirdiler.

Endonezya’daki Batı Java Adası Malang yakınında çiftçiler. F: Budi Nusyirwan/Flickr

12.000 yıl önce herkes avcı toplayıcı bir hayat yaşıyordu. Ama 5000 yıl öncesine gelindiğinde birçok topluluk çiftçiliğe geçiş yapmıştı.

Diyette, kültürde ve teknolojide, aynı şekilde toplumsal, ekonomik ve politik örgütlenmede de ve hatta insan hastalıklarında eşi benzeri görülmemiş değişiklikler yaratan bu dönem, insanlık tarihinde görülen en büyük değişimi işaret ediyor.

Tarımın icat edilmesi olumlu ve olumsuz birçok sonuca yol açtı, peki aynı zamanda bu icat insanlık tarihindeki en büyük hata da olabilir mi? Jared Diamond bundan otuz yıl önce böyle söylemişti, haklı olabilir mi?

Tarım, dünya çapında tek ve dar bir zaman çerçevesinde gelişti: yaklaşık 12.000 ila 5.000 yıl önce. Ama tabii öyle bir kere icat edilip herkese yayılan bir şey de olmadı. Bildiğimiz kadarıyla toplumlar birbirlerinden bağımsız olarak en az yedi, hatta belki on bir defa bulmuştu tarımı.

(Neolitik Tarım Günümüz Eşitsizliğinin Tohumlarını 10.000 Yıl Önce Ekti)

Çiftçilik Orta Doğu’daki Bereketli Hilal, Çin’in Yangzte ve Sarı Irmak Havzaları, Yeni Gine’nin dağlık arazileri, Batı ABD, Orta Meksika, Güney Amerika ve Sahra Altı Afrika gibi bölgelerde ortaya çıktı.

Orta Doğu ya da Çin gibi bölgelerde yaşayan insanlar için tarım çok büyük etkilere sahip olsa da, Yeni Gine’nin ilk çiftçileri için çok çok farklı etkiler göstermişti.

Her şeyden önce, insanların çiftçiliğe geçme sebepleri halen tam olarak bilinmiyor, ama yaklaşık 20.000 ile 11.600 yıl öncesindeki son Buzul Çağ’da gezegenin ikliminde yaşanan büyük değişimin tarımın başlangıcında büyük bir rol oynadığı düşünülüyor.

(Dişlerdeki Bozulmalar 12.000 Yıl Önce İlk Tarımcılarla Başladı)

Binlerce yıl önce tarımın icat edilmesiyle günümüzün önemli besin ürünleri evcilleştirildi. Buğday, pirinç, arpa, darı ve mısır, mercimek, fasulye, tatlı patates ve gölevez gibi baklagiller, koyun, sığır, keçi, domuz, tüylü lama ve tavuk gibi hayvanlar bu evcilleştirilen ürünlerin örneklerindendi.

Niğde’deki Tepecik-Çiftlik yerleşim bölgesinde bulunan çiftçilik aletleri. F: Tepecik-Çiftlik Arşivi

Ayrıca gezegenin insan taşıma kapasitesini de çok büyük ölçüde artırdı. Ama bu sırada çevremiz önemli bir değişime girdi. Önce basit orman temizleme işlemleri tarlalara dönüştü ve ağaçlar kesildi, büyük araziler ürün ve hayvan yetiştirmek için altüst edildi.

Birçok bölgede ilk çiftçilerin sağlığı avcı toplayıcı atalarına göre çok daha kötü durumdaydı. Bunun sebepleri de tükettikleri besin çeşitliliğinin darlığı ve yaygın diyetsel yetersizlikleriydi.

Suriye’deki Abu Hureyra gibi arkeolojik alanlarda avcı toplayıcılıktan uzaklaşınca görülen diyetteki değişiklikler hakkında net kayıtlar var. Abu Hureyra sakinlerinin avcı toplayıcı olarak tükettikleri 150’den fazla yabani bitkinin sayısı çiftçiliğe geçtiklerinde bir tutam ürüne kadar düşmüştü.

Mısırın evcilleştirildiği ve ağırlıkla tüketilen bir mahsul olduğu Amerikalar’da demir tüketimi bunun sonucunda düştü ve anemi görülme sıklığı büyük ölçüde arttı. Güney Çin’in ilk çiftçilerinin diyetlerinin temelini oluşturan pirinç de protein açısından yetersizdi ve A vitamini alımını engelliyordu.

(Avcı Toplayıcılardan Daha İlkel Olduğumuzu Gösteren 10 Kanıt)

İnsanların yerleşim alanlarında görülen ani artış da nüfusta bir değişiklik yaşandığının işaretiydi. Anne ve çocukların ölüm oranı artarken çiftçilikle birlikte kadınların doğurganlığında artış görüldü ve bu da nüfus artışını tetikledi.

Avcı toplayıcı bir hayat geçirirken gezegende ortalama 8 milyon insan yaşıyordu sadece. Ama tarımın icadıyla patlayan nüfus 5000 yıl öncesine gelindiğinde 100 milyon insana yükselmiş ve günümüzde 7 milyara ulaşmıştı.

İnsanlar on hektardan büyük alanlara yerleşim yerleri kurmaya başladılar. Çatalhöyük’teki gibi ilk şehirlerde, on bin kişinin yaşadığı, çatılarında kapıların bulunduğu dikdörtgen şeklindeki evler ortaya çıktı.

Karşılaştırma yapıldığında yaklaşık 50-60 kişiden oluşan geleneksel avcı toplayıcı toplulukların çok daha küçük olduğu görülür.

Bu yeni yerleşimlerdeki kalabalık, insan atıkları, hayvan bakımı ve hayvanlarla birlikte gelen böcek türleri hastalıkların artmasına ve bulaşıcı hastalıkların çok daha çabuk yayılmasına yol açtı.

Milyonlarca yıl avcı ve toplayıcı olarak yaşayan insanlar, yaklaşık 12.000 yıl önce tarım yapmaya başladı. F: Getty

Günümüzde, insanların geçirdiği bulaşıcı hastalıkların ortalama %75’i zoonoz, yani evcil hayvanlardan kapılan ya da hayvanlarla paylaştığımız hastalıklardır. Yaygın örneklerin içine grip, soğuk algınlığı, tenya gibi çeşitli parazitler ve geçmişte milyonlarca insanı kırıp geçiren hıyarcıklı veba, tüberküloz, tifo ve kızamık gibi bulaşıcılığı yüksek hastalıklar girer.

Buna karşılık olarak doğal seçilim bu ilk çiftçilerin genomunu büyük ölçüde şekillendirdi. Doğal seçilime kanıt oluşturabilecek bağışıklık genlerinin miktarı oldukça fazla ve değişikliklerin büyük çoğunluğu çiftçiliğe başlama zamanına tarihlendirilebilir. Ayrıca genetikçiler çağdaş nüfuslar arasındaki hastalığa sebep olan gen varyantlarının %85’inin tarımın yükselişi ve yayılışıyla ortaya çıktığını ileri sürüyor.

(İnsanın Doğayı Yok Etmesinden Ateşin Keşfi Sorumlu)

Geçmişte insanların vücutları laktozu sadece çocukluklarında kaldırabilirdi fakat mandıra ineklerinin evcilleştirilmesiyle doğal seçilim Kuzey Avrupalı çiftçilere ve Afrika ve Batı Asya’daki göçebe nüfuslara laktaz genini verdi. Bu gen, dünyanın diğer kısımlarında neredeyse hiç görülmez ve yetişkinlerin laktozu ilk defa kaldırabilmelerini sağlamıştır.

Tarım toplumlarını ve kurak bölgelerde yaşayan bazı avcı toplayıcıları ayırt eden özelliklerinden biri de nişasta tüketimleriydi. İnsanların diyetlerindeki nişastayı sindirebilme becerisini artıran amilaz geni de güçlü bir doğal seçilime maruz kaldı ve sayısı tarımın ilerleyişiyle büyük oranda arttı.

İlk çiftçilerin iskeletlerinde görülen bir diğer şaşırtıcı değişim de kafataslarının, özellikle de yüz kemiklerinin küçülmesi oldu. Paleolitik avcı toplayıcılar daha hareketli ve aktif yaşam tarzlarının ve daha çok çiğnemeyi gerektiren bir diyetin sonucu olarak daha büyük kafataslarına sahiplerdi.

Küçülen yüzler, insan dişleri küçülen çeneyle uyumlu bir şekilde azalmadığı için ağız sağlığını etkiledi ve dişler ağza büyük gelmeye başladı. Bu da nişasta içeren diyetin getirdiği fazladan diş çukurlarıyla birlikte diş hastalıklarının da artmasına yol açtı.

Yoğun nüfuslu köyler ve şehirlerde yaşamaya başlayan insanlar tarihte ilk defa yiyeceklerini ve mallarını topluluklarıyla paylaşmak zorunda kalmadıkları özel yaşam alanlarına sahip oldu.

(Prof. Dr. Mehmet Özdoğan Röportajı: Aşağı Pınar ve Neolitik Dönem)

Bu değişimler insanların maddiyata ve zenginliğe karşı olan tutumlarını en baştan şekillendirdi. Güç göstergesi olduğu düşünülen prestijli malların peşine düşüldü. Nüfuslar büyüdükçe toplumsal ve ekonomik karmaşayla, eşitsizlikle ve doğal olarak da savaşların artmasıyla karşılaşıldı.

Servet ve statü eşitsizlikleri toplum hiyerarşisinin yükselişini pekiştirdi: önce şeflikler, ardından da mirasla geçen hükümdarlıklar hızla büyüyen insan yerleşimlerini yönetmeye başladı.

Yerleşimler en sonunda genişleyip büyük şehirlere, sonra imparatorluklara dönüştü ve imparatorların, kralların ya da kraliçelerin kontrolü altındaki ordular tarafından geniş toprak parçaları zorla ele geçirildi.

Antik dünyada gelişmeye başlayan ve günümüzde hala peşimizi bırakmamış olan sömürgeci kalıntılarıyla ‘’büyük’’ medeniyetlerin temeli bu miras alınmış güçten geliyor.

Binlerce yıl önce icat edilen tarımın getirdiği kötülükler, hiç şüphe yok ki iyiliklerden daha ağır basıyor. Jared Diamond haklıydı, tarımın icadı insanlık tarihinin şüphesiz en büyük hatasıydı. Ama geldi artık başımıza ve besleyecek bir sürü insanımız var. Artık tarımdan hiç olmadığı kadar çok verim elde etmemiz gerekiyor. İnsanlığın ve gezegenin geleceği adına.


IB Times. Darren Curnoe. 18 Ekim 2017.

Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü lisans öğrencisi. İletişim: busra.balcan@hotmail.com

You must be logged in to post a comment Login