Moğolistan'da bulunan beşinci yüzyıla ait ahşap çerçeveli bir eyer, modern biniciliğin en eski kanıtlarından biri olma özelliğini taşıyor.
Arkeologlar, deniz seviyesinden neredeyse 2.000 metre yükseklikteki bir dağ geçidinde eski bir demir gem ve deri dizgin parçaları keşfetti.
Araştırmacılar, 4.500 ila 5.000 yıllık kurganlarda bulunan insan iskeleti kalıntılarını inceleyerek ata binmenin kanıtlarını keşfettiler.
Haiti'de bir at dişinin keşfi, atların 1750'lerde Virginia açıklarında bir İspanyol gemisinden kaçtığı fikrine şaşırtıcı bir inandırıcılık kazandırdı.
Yeni bir çalışma, hayvancılık ile doğu bozkırındaki sosyal karmaşıklığın yükselişi arasındaki bağlantılara disiplinler arası destek sağlıyor.
Atlar, son beş bin yıldır, hızlı ulaşımın erken bir aracı olarak, savaşlarda ve sporda önemli rol oynadı ve insanlık tarihi ile iç içe oldu.
İnsanlar hayvanlarla o kadar uzun süredir birlikte yaşıyor ki, tüylü ya da yünlü dostlarımızın olmadığı bir dönemi hayal etmek oldukça zor.
Almanya'nın güneyindeki Knittlingen kasabasındaki bir mezarda, 1.400 yıl önce başsız bir atın yanına gömülmüş adamın kalıntıları keşfedildi.
4.500 yıllık Mezopotamya ikonografisi ve metinleri, elitlerin seyahat ve savaş için atgilleri kullandığını gösteriyor; ancak, bu hayvanlar hakkında çok az şey biliniyor.
Antik DNA üzerine yapılan bir araştırma, atların nerede evcilleştirildiğini ortaya çıkardı: MÖ 2200 civarında, Orta Avrasya bozkırlarında.
Antik DNA, iki kıtadaki at popülasyonlarının Bering Kara Köprüsü aracılığıyla yüzbinlerce yıl boyunca etkileşimde kaldıklarını gösteriyor.
At kalıntılarına yapılan analizler, yüzlerce yıl önce Amerika yerlilerinin atları nasıl yetiştirdiğini dair yeni bilgiler veriyor.
At kalıntılarının detaylı incelenmesi, biniciliğin eski Çin medeniyetini dönüştürmeye yardım ettiği zamanı aydınlatıyor.
Sonuçlar, atların, insan popülasyonunda gördüğümüz soy değişimlerinden bazılarının muhtemel sorumlusu gibi görünüyor.Sonuçlar, atların, insan popülasyonunda gördüğümüz soy değişimlerinden bazılarının muhtemel sorumlusu gibi görünüyor.
Bilim İnsanları, Andronovo kültürüne ait materyalleri inceleyerek, Tunç Çağı’nda atların kullanımıyla ilgili yeni gerçekler keşfettiler.
Moğolistan'dan yaklaşık 1700 yaşında olduğu tahmin edilen ahşap bir eyer, bölgede yaşamış insanlara dair önemli bilgiler verdi.
Araştırmalarda kullanılan yeni teknikler, atların evcilleştirilmesinin daha net şekilde anlaşılmasına önemli katkılar sağlıyor.
On binlerce yıllık mağara resimlerinde atlar, birçok yönden diğer tüm hayvanlardan ayrılıyor. Peki atları bu kadar özel yapan neydi?
Hırvatistan’daki bir tümülüste muhtemelen çok zengin bir aileye ait Antik Roma arabası ve iki at fosili bulundu. İki atlı fosilleşmiş kalıntılara sahip iki tekerlekli Roma...
Şimdiye kadar hayvanlar üzerine yapılmış en büyük genom çalışması, evcil atlar hakkında sürprizler ve bir de tehlike olduğunu ortaya koyuyor.