Kral III. Richard’ın DNA’sından Kraliyet Ailesine Gayrimeşru Şoku

Leichester Üniversitesi Genetik Departmanı’ndan Doktor Turi King’in yönettiği uluslararası araştırma ekibi, bir otoparkın altında bulunan ve bir süredir kimliği hakkında büyük tartışmalar çıkan iskeletin kral III. Richard’a ait olduğunu açıkladı. Gelen açıklamaların ardından, Kral III. Richard vakası 529 yıl sonra çözülerek çözülen en eski adli tıp vakası oldu.

Kral III. Richard Nasıl Öldü?
York ailesinin son kralı olan III. Richard, 1485’te 32 yaşındayken Tudor hanedanlığının İngiliz kraliyetini ele geçirdiği Bosworth Savaşı’nda hayatını kaybetmişti. Tarihi kaynaklar Richard’ın Leicester’da Greyfriars isminde bir manastırda gömüldüğünü yazmaktaydı. Fakat 1538’de manastırın tasfiye edilmesinden sonra kralın mezarı ve manastır tarihe karışmıştı. Ağustos 2012’de, Leicester Üniversitesi’nden bir arkeolog ekibi III.Richard’ı tekrar aramaya başladı ve manastırın üstğne yapıldığı düşünülen bir otopark alanını kazmaya başladılar. Sonucunda manastırın kalıntılarına ulaştılar. Eylül ayında ise manastırın koro kısmında Richard olabilecek bir iskelet buldular.

İskeletin Kral III. Richard Olduğu Kesinleşti

İskeletten alınan DNA örnekleri III.Richard’ın günümüzde yaşayan akrabalarıyla karşılaştırıldı. Bu karşılaştırma için kadınlarda bulunan mitokondriyal DNA ve erkeklerde bulunan Y kromozomu örnekleri alındı ve incelendi. Araştırmacılar ayrıca III. Richard’ın saç ve göz rengini de bulmak için diğer genetik özellikleri de incelediler. Bunun sonucunda Kral III. Richard’ın muhtemelen sarı saçlar ve büyük ihtimalle mavi gözleri olduğu ortaya çıktı. Tarihi kaynaklardan bazılarında Richard’ın omuzlarının yamuk olduğu söyleniyordu ve bulunan iskelette de omurga eğriliğne rastlandı. Kemiklerde ve kafatasında ölümcül yara izleri bulunması da, Richard’ın savaşta ölmesi ile ilgili tüm söylentileri doğrular nitelikte. Araştırmacılar ortaya çıkan sonuçlara göre, kralın erken portrelerinden birine çok benzediğini ve bir sonraki adım olarak, savaşta ölen son İngiliz kralının tüm DNA haritasını ortaya çıkarmaya çalışacaklarını söylediler.

Dr. Turi King: “Araştırmamız, otoparkta bulunan iskeletin kimlik bilgilerini saptayacak bütün genetik ve soysal yöntemleri kapsıyor ve aynı zamanda iskeletin kimliği konusunda bütün kalıntıları biraraya getiriyor. En kötü ihtimalde bile elde edilen sonuçlar şüpheye mahal bırakmayacak bir şekilde bu kişinin Kral III. Richard olduğunu ortaya koyuyor. Böylelikle 500 yıldan uzun süredir devam eden bir kayıp dosyası kapanmış oluyor” dedi.

İngiliz Krallarından Biri Aldatılmış
Araştırmacılar, Richard’ın yaşayan akrabalarından DNA örneği alarak incelemeye koyuldular. Kadın üzerinden aktarılan Mitokondriyal genomları ve erkek üzerinden aktarılan Y kromozomu genomları araştırıldı. İnceleme sonucunda Y kromozomu farklı olmasına rağmen, mitokondriyal genomların yaşayan akrabalarıyla eşleştiği belirtildi. Aradan geçen birçok kuşak göz önüne alındığında uzmanlar bunun şaşırtıcı bir sonuç olmadığını söyülyüor. 529 yıl içerisinde farklı bir babadan bir gayrimeşru çocuk doğması olası görülen bir olay.

Babadan geçen Y kromozomlarının farklı olması 500 yıllık bir dönem içinde bir kralın aldatılmış olabileceği ve eşinin başka bir erkeğin çocuğunu doğurduğu anlamına geliyor. Bu skandalın ise sadece III. Richard’ın soyunu değil, aynı zamanda II. Elizabeth’e kadar gelen İngiliz Kraliyet soyunu da etkileyebilceğini belirtiliyor. III. Richard’tan günümüze kadar gelen soydaki 19 erkekten en az bir tanesinin gayri meşru olduğu bilgisi şu anda İngiltere’de büyük bir karışıklık çıkardı. Gayrimeşru çocuğun kim olduğunu anlamanın tek yolu ise 19 erkeğin iskeletlerinden DNA’larını tek tek kontrol etmek.

Kayıp Kral III. Richard’ın sansasyonlar ve skandallar arasında kalan iskeleti ise, 2015’in Mart ayında tekrar gömülecek, ve umarız ki 529 yıllık huzuruna geri kavuşacak.

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply