İnsan Yaratıcılığının Aletlerin Evrimine Etkisi İnceleniyor

Tarih öncesi toplumlarda yeni aletlerin ortaya çıkışında gerçekleşen dönemsel patlamaların gizemini çözebilecek yeni bir bilgisayar modeli geliştirildi. Stanford Üniversitesi profesörü Marcus Feldman’ın laboratuvarında geliştirilen bu model, tarih öncesi aletlerin gelişimini incelemeyi kolaylaştıracak.

Tarih öncesi toplumlarda yeni aletlerin ortaya çıkışındaki dönemsel patlamaların gizemini çözebilecek bir bilgisayar modeli geliştirildi.

Hayvanlar çoğunlukla öğrenilmiş davranışlar sergilese de, insanlar mevcut bilgilerini yeni buluşlar yapmak için kullanmaları açısından oldukça eşsiz varlıklardır. Ancak, tarih öncesi toplumlarda, yeni nesil aletlerin ortaya çıkış şekillerini anlamak için bilim adamları uzun süredir kafa yoruyor.

Arkeolojik kayıtlara dayanarak yapılan gözlemlere göre kültürel özellikler birikip, zaman içinde katlanarak ortaya çıkıyor. Buna karşın, alet repertuarındaki değişiklikler genellikle aralıklarla ve aniden çoğalan patlamalar halinde ortaya çıkıyor. Yani uzun ve durgun aralardan sonra gelen ani kültürel patlamalar şeklinde ortaya çıktıkları görülür.

Bu ani değişimlerin nedenleri hala tartışmaya açık olsa da bilim insanları bu patlamaları, çevresel faktörlerin değişimi, bilişsel kapasitenin gelişmesi veya bir kültürün evrimi gibi dış nedenlere bağlıyorlardı. Arkeolojik kayıtlarda yer alan bütün verileri yeniden oluşturan bir kültürel evrim modeli sunan bilgisayar programıyla mevcut hipotezler sanal bir yoldan test edilebilecek.

Araştırmacılar çalışmalarına, git gide artış gösteren yaratıcılık patlamalarının, dış faktörlere verilen kültürel bir cevaptan çok, kültürel evrimin kendine has bir özelliği olabileceği yaklaşımıyla başladılar.

kenya'da dünyanın en eski taş aleti bulundu

Kenya’da bulunan 3,3 milyon yaşındaki bilinen en eski taş alet. Görsel: Alamy

Bu modelde, bazı insan buluşları, aniden gelişen bir kavrayıştan doğan büyük sıçrayışlar gerektirirken, diğer buluşlar mevcut teknoloji ile benzetmeler yapılarak ortaya çıkabiliyor. Bir icat, ona eşlik edecek başka bir alete gereksinim yaratabilir veya mevcut teknolojiler yeni bir alet yapmak için bir araya getirilebilir. Bu farklı buluş süreçleri, birbirinden farklı sıklıklarda meydana gelir ve bu süreçlerin birbirleriyle ilişkileri, aletlerin birikiminin adım adım gerçekleşip gerçekleşmediğini belirler.

Araştırmacılar öncelikle belli büyüklükteki bir popülasyonun simulasyonunu hazırlıyorlar. Daha sonra, her kişi başına belli bir oran düşecek şekilde büyük bir bilgi sıçrayışı olmasını sağlıyorlar. Bu simülasyon grubundaki bireylerden biri gerçekten özgün birşey icat ettiği zaman, (araştırmacılar kürek ve kayık gibi şeylere matematiksel değerler veriyorlar) bu bilgisayar, bu özgün fikre bağlı olan diğer buluşların hemen ardından ortaya çıkıp çıkamayacağının simulasyonunu yaratıyor.

Yeni modelin sunduğu en önemli farklılık, araştırmadaki bilim insanlarının, bütün insan buluşlarının aynı şekilde ortaya çıktığını düşünmüyor olmaları.

Araştırma ekibinden Kolodny, “Aletlerin, diğer yeni aletlerin doldurması için ‘ekolojik boşluklar’ yarattığı görüldü. Sal gibi yeni birşey icat edildiğinde, bu icat, o salı kontrol etmeyi sağlayacak küreğin icatını ve nihayetinde açık deniz balıkçılığı veya birşeylerin taşınması için gereken yeni teknolojilerin icatını da beraberinde getiriyordu.” dedi.

Bilgisayar modeli, aletlerin kaybolabileceğini de göz önünde bulunduruyor. Aletler, çevresel bir değişiklik ya da nüfusun yeni bir yere göç etmesi gibi durumlar sonrasında kaybolabilir. Sürekli olarak yer değiştirmek, aletlerin belli koşullarda kullanılmak üzere geliştirildiği düşünülürse, geniş ölçekli bir kültürel kayıba yol açabilir. Aynı şekilde, sıklıkla değişen çevresel faktörler de birçok farklı koşul altında işe yarayacak, genel bir kullanıma sahip aletletin seçilmesine neden olabilir.

Araştırmacılar, bu modelin zaman içerisinde alet yelpazesinde ortaya çıkan değişimlerin ardındaki etkenleri bulmaya yardımcı olacağına inanıyorlar. Aksi halde, yalnızca arkeolojik kayıtlara bakarak bunu anlamak pek de mümkün değil.

Araştırma ekibinde yer alan Biyolog Creanza, “Arkeolojik kayıtlardaki ani kültürel birikim patlamalarının nedenini tamamen anlayamıyoruz. Ancak araştırmacılar çevresel bir değişimin ya da bilişsel kapasitedeki bir yükselmenin kültürel bir patlama yaratabileceğini tahmin ediyorlar. Bizim modelimiz de bazı buluşların diğerlerine bağlı olarak ortaya çıkması nedeniyle, bu patlamaların aynı zamanda kültürel evrimin kendine has bir özelliği olabileceğini göstermektedir.” diyor.


stanford.edu

Marmara Üniversitesi Sosyoloji bölümünden mezun. Şu anda uluslararası bir oyun şirketinde lokalizasyon uzmanı olarak çalışıyor. Bir arkeoloji gönüllüsü ve bu alanda yeni şeyler öğrenmeyi çok seviyor. Bilgisayar oyunlarını ve mitolojiyi çok seviyor.

You must be logged in to post a comment Login