İnsan Eli Şempanze Elinden Daha İlkel

Yeni bir araştırma insan elinin şempanzelerin elinden daha ilkel olduğunu öne sürüyor. Buna göre insan eli iki türün son ortak atasının eline daha yakın oluyor.

insan eli şempanze elinden daha az gelişmiş

İnsan eli ve şempanze eli. Görsel: Dreamstime

Bu sonuçlara göre insan elinin oranları büyük ölçüde ilkel olduğu için, insan soyunun ilk üyeleri sistematik olarak kompleks taş aletler üretmeye ve kullanmaya başladığında da “elleri hemen hemen bizimkiler gibi olmalıydı” diyor araştırmanın yazarı ve paleoantropolog Sergio Almécija.

İnsanları günümüzde yaşayan bütün diğer türlerden ayıran önemli özelliklerden biri, kompleks aletler yapabilme ve kullanabilme kabiliyeti. Bu yetenek sadece olağanüstü güçlü olan insan beynine değil, aynı zamanda insanın el becerisine de dayanıyor.

İnsan Elinin Evrimi Tartışmaları

İnsan elini maymunların ellerinden ayıran, diğer parmaklara kıyasla oldukça uzun olan baş parmaktır. 1900lerde araştırmacılar insan atalarının şempanze ve goril gibi maymunların atalarından çok erken bir zamanda ayrıldığını, ve insan soyunun ellerinin, bugünkü bazı maymunlara benzer şekilde oldukça ilkel olduğunu öne sürmüştü. Buna karşın modern maymunların ağaçlarda yaşamaya uygun son derece özelleşmiş elleri olduğu düşünülüyordu.

Fakat 1980 ve 1990larda yapılan genetik analizler şaşırtıcı biçimde insanın yaşayan en yakın akrabasının şempanze olduğunu ortaya koydu. Almécija Live Science’a yaptığı açıklamada “Bu bulgu çok şaşırtıcı olmuştu, çünkü o zamanlar goril ve şempanzenin birbirine yakınlığının, herhangi birinin insana olan yakınlığından daha fazla olduğu düşünülüyordu” diyor.

insan eli şempanze elinden daha az gelişmiş

1.42 milyon yıllık el fosili, muhtemelen nesli tükenmiş insan türü Homo erectus’a aitti. F: University of Missouri

Bu buluş birçok biliminsanını, insan ve şempanzenin 6-7 milyon yıl önce paylaştığı son ortak atasının, modern şempanzeye benzer olduğunu düşünmeye itti. Bu şempanze-benzeri ortak atanın da eklemleri üzerinde yürüdüğü düşünülüyordu. Buna göre insan eli ancak insan ve şempanzenin ataları ayrıldıktan sonra evrimleşmiş olmalıydı. Yani insan soyunun eli, ancak insan ataları iki ayak üstünde durmaya başladıktan sonra aletleri kullanabilecek şekilde değişmiş olmalı.

Fakat son on yılda, daha önceki genetik analizlerin de düşündürdüğü gibi, fosil keşifler de insan elinin birçok özelliğinin oldukça ilkel olduğunu ortaya çıkardı. Örneğin Ocak ayında yapılan bir araştırmaya göre, insan atalarının, taş aletlerin ortaya çıkmasından 500,000 yıl önce taş alet kullanacak güce ve keskinliğe sahip elleri vardı.

Yeni araştırma farklı türlerin el oranlarını ölçerek şempanze benzeri ortak ata görüşünü sorguluyor

Bu anlaşmazlığı çözebilmek için insan, yaşayan ve fosil maymun, ve insanların (4.4 milyon yaşındaki Ardipithecus ramidus ve 2 milyon yaşındaki Australopithecus sediba gibi) eski akrabalarının el orantıları ölçüldü. Bu veriler kullanılarak ellerin zaman içinde nasıl değiştiğine dair evrimsel modeller geliştirildi.

Bu modellere sonucunda en sağlam evrimsel senaryo, insan ve goril elinin, şempanze ve orangutan elinden daha az değiştiğini gösterdi. Almécija “Son 6 milyon yılda şempanzeler de evrime geçirdi” diyor.

Bu modele göre şempanze, orangutan ve gibbonların parmakları birbirlerinden bağımsız olarak zaman içinde uzadı. Bu değişimler ağaçlarda, dallardan sarkarak geçirilen bir hayatta uyum sağlamaktan ileri geliyor olabilir.

Geç Miyosen dönemi maymunu Hispanopithecus laietanus ‘un eli. Görsel: Almécija et al, Nature Communications. 2015.

Almécija “Bu bulgular, şempanze benzeri bir son ortak atanın olduğu insan evrimi senaryolarının en başından beri kusurlu olduğunu düşündürüyor. Modern şempanzeler son ortak atanın bazı anatomik bölgeleriyle ilgili doğru bilgiler verse de, bu bütün organizma için geçerli değil” diyor.

“Fakat bunun insan elinin hiç değişmediği, ya da son ortak atanın taş alet yapabildiği anlamına gelmediğini vurgulamak isterim” diye ekliyor Almécija.


LiveScience

Makale: http://www.nature.com/ncomms/2015/150714/ncomms8717/full/ncomms8717.html

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login