İklim Değişiklikleri ile Erken İnsan Keşifleri Arasında Doğrudan Bağlantı Olmayabilir

Yeni bir araştırmaya göre, Orta Taş çağında görülen teknolojik ve kültürel yenilikler, iklim değişiklikleriyle ilişkili olmak zorunda değil.

Güney Afrika’nın güneyindeki Ümit Burnu’nda yer alan mağara ve sığınaklar. Araştırmaya göre, arkeolojik kazı alanları, Afrika’nın güneyindeki Orta Taş Çağı’nda yaşanan kültürel ve teknolojik yenilikler ile iklim değişikliği arasında direkt bağlantı olmayabileceğine işaret ediyor. F: Christopher Henshilwood

Arkeolojik kazı alanlarından elde edilen ekolojik kayıtlar, Afrika’nın güneyindeki Orta Taş Çağı’nda yaşanan kültürel ve teknolojik yenilikler ile iklim değişikliği arasında bağlantı olmayabileceğine işaret ediyor.

Orta Taş Çağı, Afrika’nın güneyindeki ilk insanlar için köklü değişiklikler yaşanan bir dönemdi. İklim değişikliğinin, bu dönemde gerçekleşen kemik aletler, aşı boyası üretimi ve kişisel süslenme gibi teknolojik ve kültürel yeniliklerde itici güç olduğu düşünülüyordu. Bazı araştırmacılar, iklimdeki dengesizliklerin teknolojik gelişmeleri doğrudan tetiklemiş olabileceğini iddia ederken, diğerleri ekolojik dengesizliğin çeşitli deneyimler için uygun bir ortam sağlamış olabileceğini düşünüyordu. Fakat paleo-çevresel kayıtlar ile arkeolojik kazı alanlarından elde edilen kanıtlar arasındaki kopukluk, bu alternatifleri test etmeyi güçleştiriyordu.

Araştırmanın yazarları, hayvan kalıntıları, kabuklu deniz hayvanları ve devekuşu yumurtası kabuğundaki kararlı karbon ve oksijen izotopu ölçümlerinin analizlerini yaptı. Bunlar, Afrika’nın güneyindeki olası paleo-çevresel şartlar hakkında bilgi edinmek için 98.000 ila 73.000 yıl öncesine tarihlenen Blombos Mağarası ve 72.000 ila 59.000 yıl öncesine tarihlenen Klipdrift Sığınağı’ndan alındı. Örneğin, devekuşu yumurtası kabuğunun kararlı karbon ve oksijen izotopu seviyeleri, bitki örtüsü ve su tüketimi hakkında bilgi verebilir, bu da mevsimsel yağış miktarını ve o bölgedeki yağış miktarını farklılaştırabilir.

Araştırmacılar, devekuşu yumurtası kabuğundaki kararlı izotop analizlerinden, fauna kayıtlarından ve kabuklu deniz hayvanlarından da anlaşılacağı üzere, iklim ve ekolojik değişikliğin bu iki bölgedeki teknolojik ve kültürel yenilikler yaşanırken başlamamış olabileceğini keşfetti. Araştırmacılar, iklim ve çevresel değişikliklerin insanlığın varoluş stratejisini etkilemiş olabileceğini göz ardı etmezken, bu bölgelerdeki kültürel ve teknolojik yeniliklerin tetikleyicisinin iklim değişikliği olmayabileceğini ileri sürüyor. Ayrıca iklim değişikliğinin ilk insanların tecrübelerindeki rolünü anlamak için konuya özel bir değerlendirme yapılmasını daha doğru buluyorlar.

Patrick Roberts, “Araştırmamızın sonuçları, iklim ve çevresel değişikliklerin yaşandığını gösterse de bunların kişisel süslenme ya da gelişmiş aletlerin ortaya çıkması gibi kültürel yeniliklerle bir alakası olmadığını gösteriyor. Bu da, türümüzün evriminde diğer faktörlerin yeniliklere sebep olduğuna odaklanmamız gerektiğine işaret ediyor.” diyor.

İklim Koşulları İnsan Konuşmasının Evrimini Etkiliyor

Transilvanya’daki Buz Mağarası 10.000 Yıllık İklim Değişimini Gösteriyor

Afrika’da 700 Yıldır Kullanılan Tarım Yöntemi İklim Değişikliğini Hafifletebilir


Popular Archaeology. 6 Haziran 2016.

Makale: Roberts, P., Henshilwood, C. S., van Niekerk, K. L., Keene, P., Gledhill, A., Reynard, J., … & Lee-Thorp, J. (2016). Climate, environment and early human innovation: stable isotope and faunal proxy evidence from archaeological sites (98-59ka) in the southern Cape, South Africa. PLoS One, 11(7), e0157408.

Hacettepe Üniversitesi İngiliz Dili Edebiyatı mezunu. Arkeoloji alanında yüksek lisans yapmak istiyor.

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply