Antalya’da Lyrboton Kome Antik Kenti’ne Arkeopark Projesi

Kepez Belediyesi, Antalya’nın Varsak bölgesinin kuzeyinde yer alan ve dönemi içinde yağ çiftliği olarak kullanılan Lyrboton Kome Antik Kenti’ni temizleyerek turizme kazandırıyor. Temizleme işlemleri, Antalya Müze Müdürlüğü yetkililerinin gözetiminde Kepez Belediyesi’nin 15 kişilik ekibi tarafından yapılıyor. Bitme aşamasına gelen çalışmalar sonrası yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişi olan antik köydeki tarihi yapılar gün yüzüne çıktı.

Antalya Müze Müdürü Mustafa Demirel, Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik ve Koruma Kurulu üyeleriyle birlikte keşif çalışması yapılan alan, temizlik çalışmalarının ardından arkeopark projesi ile Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün onayına sunulacak.

Arkeopark çalışması ile Lyrboton Kome açık hava müzesi haline getirilmesi amaçlanıyor. Bilgilendirme akslarının olacağı arkeoparkta, ziyaretçilere tarihi kentle ilgili bilgiler verilecek ve arkeolojik hikayeler anlatılacak.

Belediye Başkanı Tütüncü, “Bitki temizliğini, bağlantı yollarını yaparak bu kenti turizmin dikkatine sunacağız. Daha sonra rölöve, restorasyon çalışmalarıyla antik kenti ayağa kaldıracağız. Bu kültür hazinesini, arkeopark haline getirerek Antalya’ya armağan edeceğiz” dedi.

Lyrboton Kome’de ilk arkeolojik çalışmayı yapan Prof. Dr. Nevzat Çevik ise şunları söyledi:

“Burası, antik adıyla Lyrboton Kome. Elai Baris (Yağ Çiftliği) olarak da bilinir. Büyük bir antik zeytinyağı üretim köyü, Lyrbos Köyü, Perge’ye bağlı. Kadersizliği, bırakın turisti, Antalyalılarıın bile binde birinin ancak bildiği, özel ama küskün ve yetim yerlerden biri olması. Helenistik Dönem’de de burada yerleşim olması beklense de kalıntılar büyük çoğunlukla Roma ve Bizans Dönemi’nden kalma.”

“Bugünkü Varsak’ın adı 13. yy başında yöreye gelen Üçok boyundan Tatar Serdarı Baçu Han’ın 6 oğlundan biri olan Varsak Bey’den gelir. O gün bu gündür bölgenin adı Varsak. Bölgenin her yanında keşfettiğimiz zeytinyağı işlikleri en çok burada. Çok sayıda ve entegrelikler yüksek bir yağ üretimi olduğunu göstermekte. Bu üretimin ve yerleşimde yaşanmışlığın diğer izleri çok sayıda sarnıç, 80’in üzerinde mezar, 2 katlı korunmuş konutlar, 1 küçük hamam ve 3 de kilise. Döşemealtı’ndan gelip Perge’ye giden Via Sebaste (İmparator Yolu) da buradan geçer.”

hürriyet

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login