2018 Ocak Ayının En İlginç 10 Arkeoloji Haberi

2018 yılının Ocak ayında Türkiye’de ve dünyada yapılmış en ilginç ve önemli arkeoloji keşiflerini bu listede derledik.

10- Neolitik Tarım Günümüz Eşitsizliğinin Tohumlarını 10.000 Yıl Önce Ekti

Toprak işleme ve bitki yetiştiriciliğine doğru yaşanan tarih öncesi geçiş, hiyerarşi ve büyüme üzerine kaygılarımızı ortaya çıkarttı ve zaman algımızı değiştirdi.

Neolitik çiftçileri gösteren duvar resmi (Tassili de Maghidet, Libya) F: Roberto Esposti/Alamy

Birçok insan toplum içerisindeki hiyerarşiyi kaçınılmaz olarak görür, kimliğimizin doğal bir parçası gibi. Fakat bu düşünce, Homo sapiens türünün yaklaşık 200.000 yıllık tarihiyle çelişiyor. Aslında, atalarımız şiddetli bir şekilde eşitlikçiydiler ve eşitsizliğe hiçbir şekilde müsamaha göstermediler.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

9- Sanal Gerçeklik, Caracalla Hamamının İhtişamını Gösteriyor

Vizigotlar tarafından yağmalandı ve Ortaçağ bazilikalarının yapılması için parçaları talan edildi. Ancak Roma İmparatorluğunun en büyük hamam kompleksinin orijinal ihtişamı, sanal gerçeklik teknolojisi sayesinde bir kez daha gözler önüne serildi.

Roma’ya giden ziyaretçiler, bugün itibariyle, MS 3. yüzyılın başlarında başkentin kalbinde kurulmuş anıtsal Caracalla Hamamı’nın sırlarını çözmek için sofistike sanal gerçeklik gözlükleri kullanabilecekler.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

8- Sibirya’da Bir İskit Prensine Ait En Eski Kurgan Bulundu

Sibirya’da çalışan arkeologlar, bir İskit prensine ait hiç bozulmamış kurgan mezar keşfetti. Kurgan mezar, Güney Sibirya’da şimdiye kadar bulunan türünün en eski ve en büyüğü olma özelliklerini taşıyor.

İskit prensine ait kurgan mezarın görüntüsü. Bölgedeki diğer kurganların aksine bu kurgan, donmuş topraklarda çok iyi muhafaza olmuş durumda. F: Swiss National Science Foundation

Bern Üniversitesi’nden arkeolog Gino Caspari, Sibirya’nın Uyuk Nehri Vadisi’ndeki yüksek çözünürlüklü uydu görüntülerini incelerken ilginç bir dairesel yapı tespit etti ve bunun kurgan olabileceğinden şüphelendi. Tunnug 1 ismi verilen kurgan mezar, Rusya’nın Tuva cumhuriyetinin bir parçası olan güneydeki Sibirya bataklığında yer alıyor. Mezar 3000 yıl önceye, Tunç Çağı ile Demir Çağı arasında, çok önemli bir döneme tarihleniyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

7- Hindistan’da 5000 Yıllık Süpernova Çizimi Bulundu

Hindistan’ın Keşmir bölgesinde bulunan yaklaşık 5.000 yıllık kaya resmi, şimdiye kadar keşfedilen en eski ölen yıldız tasviri olabilir.

Keşmir’de bulunan bu kaya resminin sadece bir av sahnesi olduğu düşünülüyordu. F: Vahia/Tata Reseach Institute

Araştırmacılar Güney Asya’daki Keşmir bölgesinin bir bölümünde bulunan bir kaya resminin, bir süpernovanın ve gökyüzü haritasının muhtemelen şimdiye kadar çizilmiş olan en eski kaydı olduğuna inanıyorlar. Resim, altta hayvan ve insan figürleriyle, gökyüzünde iki parlak objeyi gösteriyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

6- Sibirya’daki Çocuk Mezarında 4500 Yıllık Oyuncak Bulundu

Sibirya’da, şimdiye kadar bilinen en eski oyuncak, bir Bronz çağ mezarında bulundu. Küçük oyuncak kafası, Hakasya bölgesindeki 4.500 yıllık bir yerleşimde yer alan çocuk mezarında bulundu.

Sabuntaşından yapılmış oyuncak kafası, Sibirya’daki bir Bronz çağ mezarında bulundu. F: Archives of IIMK RAS

5 cm boyutundaki sabuntaşından yapılmış oyuncak kafasının, oynamak için tasarlanmış en eski oyuncak olduğuna inanılıyor. Figürün badem gözler ve büzüşmüş ağzı da dahil olmak üzere çok dikkatli işlenmiş yüz hatları var. Oyuncağın geri kalan kısmı organik materyalden yapılmış olabilir. Bu da bu kısımların neden günümüze kadar ulaşmadığını açıklıyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.



5- 100 Milyon Yıllık Dinozor Tüyünde Kene Bulundu (Paleontoloji)

Kehribar içine sıkışmış dinozor tüyündeki keneler, kenelerin dinozorlara parazitlik yaptığına dair ilk doğrudan fosil kanıtı oldu.

99 milyon yıllık bir kehribarda korunmuş bir dinozor tüyündeki keneler. F: Araştırmanın yazarları

Yeni bir araştırmaya göre, kehribar taşı içinde sıkışmış ve korunmuş olan fosilleşmiş keneler, neredeyse 100 milyon yıl önce bu parazitlerin tüylü dinozorların kanını emdiğini gösteriyor. Bu keşif oldukça dikkat çekici, çünkü bu durum, parazit, yani kan ile beslenen canlılara ait fosillerin, ‘ev sahibinin’ kalıntılarıyla doğrudan olarak ilişkili olduğuna dair bilinen en eski kanıtı.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

4- 1.700 Yıllık Müzik Enstrümanı Bulundu ve Hala Çalışıyor

Ağız arpı geçtiğimiz günlerde Rusya’nın Altay Dağları bölgesinde keşfedildi ve bin yıldan çok daha uzun bir süre sonra bile hala müzik çalabiliyor!

F: Andrey Borodovsky, The Siberian Times

Arkeologlar Rusya’da keşfedilen eski bir ağız arpının hala ses çıkardığını doğruladıklarında çok mutlu oldular. Bu enstrüman, güney-orta Rusya’nın dağlık Altay Cumhuriyeti bölgesindeki Chultukov Log 9 ve Cheremshanka adlı iki bölgede, arkeologlar tarafından keşfedilen beş ağız arpından birisi.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

3- Afrika Dışındaki Bilinen En Eski Modern İnsan Fosili Bulundu

Uluslararası bir araştırma ekibi, şimdiye kadar Afrika’nın dışında bulunan en eski modern insan fosilini keşfetti. Bulgular, modern insanın Afrika’yı düşünülenden en az 50.000 yıl daha önce terk ettiğini gösteriyor.

Üst çene kemiğine ait fosil parçası ve dişler. Yakınlarda taş aletler de bulundu. F: Rolf Quam/Handout

Bu aynı zamanda, modern insanların potansiyel olarak diğer arkaik insan gruplarıyla daha uzun bir zaman döneminde buluşup etkileşime girdiği anlamına geliyor. Dolayısıyla biyolojik ve kültürel alışveriş için daha fazla olanakları olmuştu. Birkaç dişi yerinde olan bir üst çene kemiğinden oluşan fosil, İsrail’de birçok tarihöncesi mağaranın yer aldığı Karmel Dağı’ndaki Misliya Mağarası’nda bulundu.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

2- Son Ölü Deniz Parşömenlerinden Biri Deşifre Edildi

Arkeologlar, ünlü Ölü Deniz Parşömenleri’nin gizemini çözmeye bir adım daha yaklaşmış olabilir. Arkeologlar bugüne kadar çevrilemeyen son Ölü Deniz Parşömenlerinden birini daha restore etmeyi ve deşifre etmeyi başardı.

Kumran’daki mağarada bulunan bir parşömen parçası. F: Casey L. Olson ve Oren Gutfeld

Parşömen üzerinde kodlanmış bir metin grubundan deşifre edilen bulgu, onu yazanların topluluğuna ve kullandıkları 364 günlük takvime dair bilgiler veriyor. Araştırmacılar düzenledikleri basın toplantısında, “Bu sayı dört ve yediye bölünebildiğinden, özel günler her zaman aynı güne düşer. Kumran takvimi hiç değişmiyordu.” diyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

1- Yunanistan’da Bulunan 9.000 Yıllık Kızın Yüzü Canlandırıldı

Araştırmacılar, Yunanistan’daki bir mağarada bulunan ve Mezolitik dönemde yaşamış genç bir kızın yüzünü yeniden canlandırdı.

2018 ocak ayı arkeoloji haberleri

Avgi ismini verilen kızın neden ölmüş olabileceğini henüz belirlenemese de, dişleri ve kemiklerinden alınan örneklerden yola çıkarak öldüğünde 15 ila 18 yaşları arasında olduğu anlaşıldı. Ayrıca kızın anemi, iskorbüt ve eklem hastalıklarından muzdarip olduğu belirlendi.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

 

BONUS

Türkiye’den Kaçırılan Altın Taç Ankara’da Ziyarete Açıldı

Türkiye’den yasa dışı yollarla kaçırılan ve İskoçya’da bulunan MÖ 4. yüzyıla ait altın taç ve MÖ 2. binyıla ait bronz dağ keçisi figürü iade edildi ve Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmeye başladı.

Türkiye’den kaçırılan ve MÖ 4. yüzyıla ait olduğu belirlenen altın taç. F: AA

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

 

2017 Yılında Türkiye’nin En Önemli 10 Arkeolojik Keşfi

2017 Yılında Dünyanın En Önemli 10 Arkeolojik Keşfi

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login