2016 Ocak Ayının En İlginç 10 Arkeoloji Haberi

2015 yılının her ayı için ayrı ayrı hazırladığımız en ilginç haberler listelerine 2016 yılında da devam ediyoruz. 2016 yılının ilk ayında dünya çapında birbirinden önemli arkeolojik keşifler yapılırken, listeye bonus olarak eklediğimiz olay ise bu keşiflerin tuzu biberi oldu.

1- Geometriyi Düşünülenden Çok Daha Önce İlk Kullanan Babillilerdi

Bu çivi yazılı tablet, astronomi ve matematik tarihini baştan yazabilir. (British Museum)

Günümüzden 3.800 yıl önce ortaya çıkan Babil uygarlığının, yıldızları izlemek için karmaşık geometrik hesaplamalar yaptıkları ortaya çıktı.

MÖ. 350 ila MÖ. 50 yıllarına tarihlenen bir çivi yazılı tablet, Babillilerin sadece Jüpiter’i takip etmediğini, aynı zamanda geometriyi kullanarak Jüpiter’in uzaydaki hareketini izlediğini ortaya çıkardı. Bu keşif, yüzyıllar sonra Avrupa’da ortaya çıktığı sanılan matematiksel konseptlerin Babil’deki antik astronomlar tarafından kullanıldığını gösteriyor. Aynı zamanda bu keşifle beraber, Babillilerin bu tür soyut matematik kullandığına dair direkt kanıt bulunmuş oldu.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

2- Kediler Mısır’dan Ayrı Olarak 5000 Yıl Önce Çin’de de Evcilleştirildi

Kediler Mısır'dan Ayrı Olarak 5000 Yıl Önce Çin'de De Evcilleştirildi

Çin’de MÖ 3500 yıllarine tarihlenen tarımcı yerleşimlerde bulunan kedi kalıntılarının hangi türe ait olduğunu araştıran bilim insanları, küçük kedilerin 5,000 yıl önce Orta Doğu’dan ayrı olarak mı bu bölgede evcilleştirildiğini, yoksa bu tarihte evcil kedilerin Çin’e mi getirildiğini anlamaya çalşıyor.

Çin’deki bu tarımcı köylerde bulunan kemiklerin hepsi Pars kedisine aitti. Pars kedisi, tüm modern evcil kedilerin atası olan Yaban kedisinin uzak bir akrabası. Böylece araştırmacılar, kedilerin MÖ 3000’den önce Çin’de evcilleştirilmeye başladığına dair kanıtlar buldu. Çin’de gerçekleşen bu olay, Orta Doğu ve Mısır’da tarımın doğuşundan sonra insanlar ve kediler arasında gelişen ilişkiyle karşılaştırılabilir.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

3- Peri Masallarının Kökeni Binlerce Yıl Öncesine Dayanıyor

Peri Masallarının Kökenleri Binlerce Yıl Öncesine Dayanıyor

Durham ve Lizbon Üniversiteleri’ndeki araştırmacılara göre, Güzel ve Çirkin gibi peri masallarının kökenleri binlerce yıl öncesine dayanıyor.

Araştırmacılar, normalde biyologların kullandıkları tekniklere başvurarak ve dünya çapındaki hikâyeler arasındaki bağlantıları inceleyerek hikâyelerdeki bazı tarihöncesi kökenleri ortaya çıkardı. Hatta aralarında bir tanesinin Bronz Çağı’na kadar dayandığını, ve bazı hikâyelerin en erken edebi kayıtlardan daha da eski olduğunu keşfettiler.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

4- İstiklal Caddesi’nin Altında Roma Mezarlığı Var

İstiklal Caddesi’nin Altı Roma Mezarlığı Çıktı

İstanbul’un İstiklal Caddesi’nde Giuseppe Garibaldi binasının bodrumunda çıkan mezarlığın İstiklal Caddesi’nin altına doğru ilerlediği ortaya çıktı.

Uzmanların görüşüne göre bir Roma mezarlığı olan bölge, günde 400 bin kişinin geçtiği İstiklal Caddesi’nin altına doğru uzanıyor. Mezarlar, Beyoğlu’nun bilinen tarihini de yüzlerce yıl geriye çekti ve İstiklal Caddesi’nin aslında bir Roma caddesi olduğunu ortaya çıkardı. İskeletler üzerinde yapılan karbon14 testleri, bu mezarların en erken MS. 4, en geç MS. 6. Yüzyıla tarihlendiğini gösterdi. Yani bu bölge yaklaşık 200 yıl boyunca mezarlık olarak kullanılmıştı ve ölüler buraya gömülüyordu.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

5- Kenya’da 10.000 Yıllık Bilinen En Eski Katliamın İzleri Bulundu

Kenya’da 10.000 Yıllık Bilinen En Eski Katliamın İzleri Bulundu

Kenya’nın kuzeyindeki Turkana Gölü yakınlarındaki bir alanda 10.000 yıl önce katliama kurban gitmiş 27 kişiye ait iskeletler bulundu. Bu kişilerin öldükten sonra gömülmediği, toprak üstünde öylece bırakıldığı belirtildi.

Yaklaşık 10.000 yıl önce hamileliğinin son dönemlerinde bir kadın vahşice öldürülerek Kenya Lagünü yakınlarındaki sığ suya atıldı. Bu kadın ile beraber kabilesinden en az 26 kişi daha aynı şekilde vahşice öldürüldü. Yapılan bu keşifle beraber avcı toplayıcı katliamına ilişkin bilinen en eski örnekler de bulunmuş oldu.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

6- Bağışıklık Sistemimizi Neandertallere ve Denisovalılara Borçluyuz

(Iain Masterton/incamerastock/Corbis)

Neandertallerden ve Denisovalılardan bize miras kalan genler, birçok hastalıkla mücadele etmemize yardım etmiş olabilir. Yapılan yeni araştırmalar, erken insan türlerinin melezlenmesinin, hastalıklarla mücadelede bize önemli bir geni sağlamış olabileceğini gösteriyor.

Bağışıklık sistemimizin binlerce yıl içinde nasıl değiştiğini görmek için modern insan ve erken Homo sapiens genleri incelendi. Modern insanın genleri incelenirken, bağışıklık sistemine bağlı birçok Neandertal DNA’sı keşfedildi. Aynı zaman içinde, Paris’te yürütülen başka bir projede, Neandertal ve Denisovalı DNA’sı taranırken aynı sonuçlara rastlandı.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

7- Chauvet Mağarası’nda 36.000 Yıllık Volkanik Patlama Betimi Bulundu

Chauvet Mağarası'nda 36.000 Yıllık Volkanik Patlama Betimi Bulundu

Patlayan volkanların bilinen en eski resimleri Chauvet Mağarası’nda tespit edildi. Bu resimler 36,000 yıl önce, mağaradaki başka resimlerin üstüne kırmızı ve beyaz boyalarla yapılmış.

Jeologlardan paleontologlara kadar bir grup bilim insanı, buradaki fıskiye benzeri dalgalı resimlerin, Avrupa’da bulunan tarih öncesi resimler arasındaki en eski manzara ya da doğa olayı olduğuna inanıyor. Daha önce bilinen en eski volkan resmi Türkiye’deki Çatalhöyük’te tespit edilmişti ve günümüzden 8.000 yıl öncesine tarihlendirilmişti.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

8- Ötzi’nin Annesinden Gelen Soy Tükenmiş

5300 yıllık Buzadam Ötzi’nin genetik tarihi üzerine yapılan araştırmalar, Ötzi’nin annesinden gelen soy tükendiği için, Ötzi’nin yaşayan hiçbir kadın akrabasının olmadığını gösteriyor.

Araştırmaya göre Ötzi’nin anne tarafından gelen soyu doğu İtalyan Alplerinde ortaya çıkmış ve aynı yerde bitmiş görünüyor. Buna karşılık baba tarafından gelen soyu Avrupa’da hala görülüyor. Öyle ki Ötzi’nin soyundan gelen insanlar listesine hala yaşayan yeni erkek akrabalar bile eklenebilir.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

9- Bilinen En Eski Peynir 3800 Yıllık Bir Mumyanın Yanında Bulundu

Dünyanın en eski peyniri, Çin’in Taklamakan Çölü’nde bulunan ve yaklaşık 3.800 yaşında olan mumyaların bedenlerinde keşfedilmiş olabilir.

En eski peynir Ordek Nekropolü olarak da bilinen Xiaohe Mezarları’nın kazıları esnasında ortaya çıktı. Bu mezarlar, hava ile oluşacak temasın engellenmesi için inek derisi ile kaplanarak mühürlenmiş ve ters dönmüş kayıklara benzeyen geniş, ahşap tabutlarda gömülen yüzlerce mumyayı barındırıyordu. Araştırma ekibi, çeşitli mezarlarda bu peynirin 1 cm ile 2 cm arasında değiştiğini, mumyaların boyunlarını ve göğüslerini süslediklerini fark etti.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

10- Avrupa’nın İlk Çiftçilerinin Kökeni Anadolu’ya Dayanıyor

Avrupa'nın İlk Çiftçilerinin Kökeni Anadolu’ya Dayanıyor

Mezopotamya’da ortaya çıkan tarımın, Anadolu üzerinden Avrupa’ya yayıldığına dair yeni kanıtlar bulundu.

Kumtepe’nin Neolitik dönem kemik kalıntıları üzerine yapılan incelemeler, DNA örneklerinin çoğunun kaybolmuş olmasına rağmen, Avrupa’nın ilk tarımcıları ile Çanakkale’deki Kumtepe sakinleri arasındaki bağlantıyı ortaya koymakta. Kumtepe’de yapılan Arkeogenetik araştırmalar, Avrupa’nın ilk tarımcılarının Anadolu kökenlerine dair kanıtlar sunuyor.

Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.

BONUS:

Bosna’da Bir Türk Tarihi Mostar Köprüsü’ne Araba ile Çıktı

Bosna’da Bir Türk Tarihi Mostar Köprüsü’ne Araba ile Çıktı

Bosna Hersek’te bir Türk, Mimar Sinan’ın öğrencisi Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilen Mostar Köprüsü’nden arabası ile geçmeye çalıştı. Şahıs hala polis tarafından aranıyor.

Kiraladığı araç ile gece saatlerinde Mostar şehrinin sembolü olan ve araç trafiğine kapalı tutulan tarihi köprünün üzerine çıkan Türk vatandaşı Bosna Hersek’i alarma geçirdi. Aracın Mostar Köprüsü üzerindeki fotoğraflarının basına yansımasının ardından bir açıklama yapan Hersek-Neretva Kantonu Polis Sözcüsü Ljudevit Maric, UluslararasıSaraybosna Havalimanı’ndaki bir araç kiralama şirketinden kiralandığını belirledikleri otomobili ve sürücüyü aramaya devam ettiklerini kaydederek, “Söz konusu Türk vatandaşı ile konuştuğumuzda, niyetinin ne olduğunu, kasıtlı olarak mı yoksa yanlışlıkla mı köprüye çıktığını anlayacağız” dedi.

Maric, tarihi köprüde herhangi bir hasar olup olmadığı konusunda incelemenin devam ettiğini belirterek, zarar görmesi durumunda söz konusu kişinin bundan sorumlu tutulacağını ifade etti.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login